Translation of "Farkındaydım" in English

0.004 sec.

Examples of using "Farkındaydım" in a sentence and their english translations:

Bunun farkındaydım.

I was aware of that.

İzlenildiğimin farkındaydım.

- I was aware of being watched.
- I knew that I was being watched.

Ben tehlikenin farkındaydım.

I was aware of the danger.

Ben durumun farkındaydım.

I was aware of the situation.

Ben gerçeğin farkındaydım.

I was aware of that fact.

Ama fırsatımı kaybettiğimin farkındaydım.

But I also knew that I'd missed my opportunity,

Ben tamamen tehlikenin farkındaydım.

I was fully alive to the danger.

Ağaçların gizli gizli kıpırdanmasının kuvvetle farkındaydım

I was keenly aware of secret movements in the trees

Ve yukarılara doğru mermerin rengindeki değişimin farkındaydım.

well aware of the change in the color of marble a third of the way up,

Ben yatmaya gittikten sonra bile, salondaki seslerin farkındaydım.

Even after I went to bed, I was conscious of the voices in the parlor.

Ve Biily'ye farklı bir tepki verme şansım olduğunun farkındaydım.

and I knew that I had a chance to respond differently to Billy.

- Bunu yapmamam gerektiğini biliyordum fakat yine de yaptım.
- Yapmamam gerektiğinin farkındaydım, ama yapmış bulundum.

- I knew I shouldn't have done it, but I did it anyways.
- I knew I shouldn't have done it, but I did it anyway.
- I knew that I shouldn't have done it, but I did it anyway.