Translation of "şehirden" in French

0.003 sec.

Examples of using "şehirden" in a sentence and their french translations:

- Şehirden çıkmam gerekiyor.
- Şehirden çıkmalıyım.

Il me faut sortir de la ville.

Tom şehirden ayrıldı.

Tom a quitté la ville.

Birkaç günlüğüne şehirden ayrılıyorum.

- Je quitte la ville pour quelques jours.
- Je m'éloigne de la ville pour quelques jours.

Onlar aynı şehirden geliyor.

- Ils viennent de la même ville.
- Elles viennent de la même ville.

Bu şehirden nefret ediyorum.

- Je déteste cette ville.
- Je déteste cette bourgade.

Bu şehirden gitmek istiyorum.

Je veux partir de cette ville.

- Doğduğu şehirden uzakta bir yerde yaşıyor.
- Doğduğu şehirden uzaklarda yaşıyor.

Il vit loin de sa ville natale.

Ya da terör saldırısı olmamış bir şehirden.

ou d'une ville qui n'a pas subi d'attaque terroristes.

Şehirden ayrılmak zorundaydı, bu yüzden Berlin'e taşındı.

Il a dû quitter la ville, alors il a déménagé à Berlin.

Ve şehirden şehre seyahatlerinizi ciddi şekilde sınırlayın.

Et restreindre sérieusement vos voyages de villes en villes,

Onun şehirden ayrıldığını ve doğuya taşındığını duydum.

J'ai entendu dire qu'il a quitté la ville et a déménagé à l'est.

Tom emekli olduktan sonra şehirden uzakta yaşamak istiyor.

Tom veut habiter à la campagne après la retraite.

Şehirden çıkan tek köprü çok erken yıkıldığında 30.000 adam esir düştü.

Lorsque le seul pont hors de la ville a été détruit trop tôt, 30 000 hommes sont devenus prisonniers.

- Hiçbir yerin ortasında değiliz.
- Kimsenin yaşamadığı, şehirden uzakta bir yerdeyiz.
- Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdeyiz.
- Dağ başındayız.
- Kör itin öldüğü yerdeyiz.

On est au milieu de nulle part.