Translation of "çalarak" in French

Piyano çalarak geçimini sağlar.

Il gagne sa vie en jouant du piano.

Piyano çalarak iki saat geçirdim.

J'ai joué du piano pendant deux heures.

Neşeli şekilde ıslık çalarak caddede yürüdü.

Il descendit à pied la rue en sifflotant gaiement.

Tom piyano çalarak aşk üzüntüsünü unutmaya çalıştı.

Tom essayait d'oublier son chagrin d'amour en jouant du piano.

Bir ünlü taktisyen, Christopher Columbus bir zamanlar onların tüm sebze ve meyvelerini çalarak, böylece onlara iskorbüt vererek tüm korsan filosunu yok etti,

Christophe Colomb est connu comme tacticien de renom. Une fois, il a coulé une flotte pirate en leur volant tous leurs fruits et légumes, les condamnant ainsi au scorbut.