Translation of "Grup" in Finnish

0.005 sec.

Examples of using "Grup" in a sentence and their finnish translations:

Bu grup koşacak.

Tämä joukko juoksee.

Grup ile kalmak zorundayım.

Minun on pysyttävä ryhmän mukana.

Bir grup delikanlı bana yaklaşıyordu.

Ryhmä poikia oli tulossa minun suuntaani.

Bir grup gangster para çaldı.

Gangsterijoukko varasti rahaa.

Bir grup gangster parayı çaldı.

Gangsterijoukko varasti rahat.

Bunu hangi terörist grup yaptı?

Mikä terroristiryhmä teki tämän?

Grup akşam sekizde çalmaya başlar.

Yhtye alkaa soittaa klo 20:00.

Tom'u bir grup adamla gördüm.

Näin Tomin miesryhmässä.

Bir grup çocuk parkta oynuyorlardı.

Ryhmä lapsia oli leikkimässä puistossa.

Bu benim en sevdiğim grup.

- Tuo on lempibändini.
- Tuo on lempiyhtyeeni.

Yankesiciler çoğunlukla grup çalışması yapar.

Taskuvarkaat toimivat usein ryhmissä.

Patlamada bir grup insan öldü.

Joukko ihmisiä kuoli räjähdyksessä.

Grup, sosyal sorunları çözmek için çalıştı.

Ryhmä yritti ratkaista sosiaalisia ongelmia.

Bir grup insan dışarıda bekleyip duruyordu.

Koko joukko ihmisiä seisoi ulkona odottamassa.

Dokuz rehine vardı, üçer kişilik üç grup.

Meitä panttivankeja oli yhdeksän. Kolme kolmen ryhmää.

Bir grup insan kar botlarıyla yola koyuldular.

Ryhmä ihmisiä lähti matkaan talvisaappaissa.

Yalnız çalışmayı grup içinde çalışmaya tercih ediyorum.

Työskentelen mieluummin yksin kuin ryhmässä.

Bir grup için iyi bir isim olurdu.

Tuo olisi hyvä bändin nimi.

Bir grup yabancı Edo'ya geldi, yani Tokyo.

Ryhmä ulkomaalaisia saapui Edoon, toisin sanoen Tokioon.

Tom birkaç arkadaşı ile bir grup kurdu.

Tomi perusti parin kaverin kanssa bändin.

Yankesiciler neredeyse her zaman grup çalışması yapar.

- Taskuvarkaat toimivat melkein aina ryhmissä.
- Taskuvarkaat toimivat melkein aina ryhminä.

Yani hiçbir zaman bir grup hâlinde hareket etmezler.

eivätkä ne yksinkertaisesti toimi ryhmissä.

Bir grup bilim adamı deneyi kaydetmek hazır bekledi.

Ryhmä tutkijoita oli valmiina kirjaamaan kokeen tulokset.

Bir grup yabancı öğrenci, Akira'nın lisesini ziyaret etti.

Ryhmä ulkomaalaisia opiskelijoita vieraili Akiran lukiossa.

Bir grup insan bana orada yemek yemememi söyledi.

Koko joukko ihmisiä sanoi minulle, ettei siellä kannata syödä.

Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.

Joukon lyhytkarvasaukkoja aivan Singaporen keskustassa.

Kendilerinden çok daha iyi bir grup insan bırakarak gidenlerdir.

jälkeensä ihmisiä, jotka ovat heitä itseään parempia.

Bir grup yabancı Edo'ya başka bir deyişle Tokyo'ya geldi.

Ryhmä ulkomaalaisia saapui Edoon, toisin sanoen Tokioon.

Bir grup yağmur ormanlarını korumak için bir kampanya başlattı.

Ryhmä aloitti kampanjan sademetsien suojelemiseksi.

Grup hâlinde gezmek, yüksek sesle müzik çalmak, fener ve sopa taşımak

Ryhmissä kulkeminen, kovan musiikin soittaminen, soihtujen ja keppien kantaminen -

Bunun cevabı için küçük ama büyüyen bir grup genç araştırmacıya ulaştım,

Liityin pieneen, mutta kasvavaan nuorten tutkijoiden ryhmään,

Kısa bir süre sonra, Sezar bir kez daha orduya katılmaya karar verdi ve Roma'dan ayrıldı. O, yelkenli ile denizi geçerken bir grup korsan onu kaçırdı.

Lyhyen tauon jälkeen Caesar päätti jälleen liittyä sotavoimiin ja lähti Roomasta. Caesarin matkatessa merellä merirosvojoukkio kaappasi hänet.