Translation of "Zemini" in English

Zemini süpürdüm.

I swept the floor.

Zemini süpüreceğim.

I'll sweep the floor.

Erkekler, zemini tutuyorsunuz.

The men, you hold the ground.

Tom zemini paspasladı.

Tom mopped the floor.

Mary zemini paspaslıyor.

Mary is mopping the floor.

Tom zemini süpürdü.

Tom swept the floor.

Mutfakta zemini süpürdüm.

I swept the floor in the kitchen.

Patlama, zemini sarstı.

The explosion shook the ground.

Kesinlikle zemini yalamamalısın.

You must absolutely not lick the floor.

Özellikle zemini yalamamalısınız.

You must absolutely not lick the floor.

Zemini paspas ettim.

I mopped the floor.

Lütfen kirli zemini temizle.

Please clean the dirty floor.

- Zemini parlatın.
- Yerleri cilala.

Wax the floor.

Tom zemini yürüyerek geçti.

Tom walked across the floor.

Zemini seninle birlikte paspaslayabilirim.

I can mop the floor with you.

Tom'un zemini süpürmesi gerekiyordu.

Tom needed to sweep the floor.

O kulübenin zemini bambudandır.

That hut's floor is of bamboo.

Ben sadece zemini cilaladım.

I just waxed the floor.

Zemini ve mobilyayı parlattım.

I polished up the floor and furniture.

Az önce zemini cilaladım.

I've just waxed the floor.

Zemini tekrar mumlamayı unuttun mu?

Did you forget to wax the floor again?

Az önce zemini cilalamayı bitirdim.

I've just finished waxing the floor.

Lütfen bu paspasla zemini temizle.

Please clean the floor with this mop.

Senin ayaklarının altındaki zemini öpüyorum.

I kiss the ground beneath your feet.

Bu zemini paspaslayamam. O çok kirli.

I cannot mop this floor. It's too dirty.

Tüm mutfak zemini üzerinde su vardı.

There was water all over the kitchen floor.

Tom bir paspas ile zemini temizledi.

Tom cleaned the floor with a mop.

Yapmak zorunda olduğun bütün şey zemini süpürmektir.

All you have to do is sweep the floor.

Yarın sabah zemini paspas edeceğime söz veriyorum.

- I promise I'll mop the floor tomorrow morning.
- I promise that I'll mop the floor tomorrow morning.

Bu zemini süpürmek için, bir süpürge isteyin .

We must ask for a broom to sweep the floor.

Bu halı, tüm zemini kaplayacak kadar büyük.

This rug is large enough to cover the whole floor.

Yağ, zemini kayganlaştırdı ve onun aniden düşüşüne neden oldu.

The oil made the floor slippery and caused his sudden fall.

Karım şişe kırdığı için tüm mutfak zemini üzerinde süt var.

There is milk all over the kitchen floor because my wife broke the bottle.

Madem burada böyle bir sıkışma var. Biz oraya kadar zemini böyle kazsak

since there is such a jam here. If we were to dig the ground like that