Translation of "Yudum" in English

-Nasıl? -Yudum yudum. İçmenin tek yolu bu.

-[Kusturica in English] How? -[in Spanish] Sip by sip. [laughs] The only way you can drink it.

Kahveyi yudum yudum içmek zorunda kaldım, çünkü çok sıcaktı.

I had to sip the coffee because it was too hot.

İçeceğinden bir yudum aldı.

She took a sip of her drink.

Bundan bir yudum al.

- Take a sip of this.
- Get a shot of this.

Bir yudum tekila istiyorum.

I'd like a shot of tequila.

Bir yudum alabilir miyim?

Could I have a sip?

Kahveden bir yudum alacağım.

I am going to take a sip of coffee.

Bir yudum bira alacağım.

I am going to take a swig of beer.

Ondan bir yudum içtim.

I drank it in a gulp.

Bir yudum daha aldım.

I took another sip.

Bir yudum şarap aldım.

I took a sip of wine.

- Tom çaydan bir yudum aldı.
- Tom bir yudum çay aldı.

Tom took a sip of tea.

Tom şişesinden bir yudum aldı.

Tom took a swig from his flask.

Tom şişeden bir yudum aldı.

Tom took a swig from the flask.

Tom bir yudum rom aldı.

Tom took a swig of rum.

Tom büyük bir yudum aldı.

Tom took a big sip.

Tom içkisinden bir yudum aldı.

Tom took a sip of his drink.

Tom bir yudum bira aldı.

Tom took a swig of beer.

Tom bir yudum brendi aldı.

Tom took a sip of brandy.

Tom sütünden bir yudum aldı.

Tom took a sip of his milk.

Tom limonatasından bir yudum aldı.

Tom took a sip of lemonade.

Tom bir yudum şarap aldı.

Tom took a sip of wine.

Bana içkinden bir yudum ver.

Give me a sip of your drink.

Tom bir yudum daha aldı.

Tom took another sip.

Tom bardağından bir yudum aldı.

Tom took a drink from his glass.

Tom bir yudum kahve aldı.

Tom took a sip of coffee.

Tom içkimden bir yudum aldı.

Tom took a sip of my drink.

Mary çayından bir yudum aldı.

Mary took a sip of her tea.

Bir yudum daha şarap aldım.

I took another sip of wine.

İçkimizden bir yudum alabilir miyim?

Could I have a sip of your drink?

Tom şarabından bir yudum aldı.

Tom took a sip of his wine.

Tom su şişesinden bir yudum aldı.

Tom took a swig out of his water bottle.

Ben sadece bir yudum bira içtim.

I only had one sip of beer.

Tom içkisinden büyük bir yudum aldı.

Tom took a big gulp of his drink.

Tom şişeden büyük bir yudum aldı.

Tom took a big swig from the bottle.

Tom bir yudum şarap daha aldı.

Tom took another gulp of wine.

Tom şarap şişesinden bir yudum aldı.

Tom took a drink from a bottle of wine.

Tom bir yudum daha şarap aldı.

Tom took another swig of wine.

Tom içkisini alıp bir yudum aldı.

Tom picked up his drink and took a sip.

Tom bira tenekesinden bir yudum aldı.

Tom took a sip from his beer can.

Tom kahve fincanından bir yudum aldı.

Tom took a sip from his coffee mug.

Tom kahvesinden bir yudum daha aldı.

Tom took another sip of coffee.

Tom Mary'nin içkisinden bir yudum aldı.

Tom took a sip of Mary's drink.

Tom, içkisinden şöyle bir yudum aldı.

Tom sipped at his drink.

O, şişeden büyük bir yudum içti.

He drank a great swig from the bottle.

Tom onun çayından bir yudum aldı.

- Tom took a sip of his tea.
- Tom took a sip of tea.

Tom bira bardağından bir yudum daha aldı.

Tom took another sip from his glass of beer.

Tom bardağı aldı ve bir yudum içti.

Tom picked the glass up and took a sip.

Tom margaritasından bir yudum aldı ve gülümsedi.

Tom took a sip of his margarita and smiled.

O bir yudum su ile dudaklarını nemlendirdi.

She moistened her lips with a sip of water.

Tom cep şişesinden bir yudum daha aldı.

Tom took another swig from his flask.

Tom birasını açtı ve bir yudum aldı.

Tom opened his beer and took a sip.

Tom bardağını aldı ve bir yudum su aldı.

- Tom picked up his glass and took a sip of water.
- Tom picked his glass up and took a sip of water.

Tom kahve fincanını aldı ve bir yudum aldı.

- Tom picked up his coffee cup and took a sip.
- Tom picked his coffee cup up and took a sip.

Eğer bir yudum su içmezsem bu hapları yutamam.

If I don't drink a swig of water, I can't swallow these tablets.

Tom bir bardak suyu aldı ve bir yudum içti.

Tom picked up the glass of water and took a sip.

Tom bardağını aldı ve büyük bir yudum şarap aldı.

- Tom picked up his glass and took a big sip of wine.
- Tom picked his glass up and took a big sip of wine.

Tom, o bir yudum alırken Mary için fincanı tuttu.

Tom held the cup for Mary as she took a sip.

Tom içkisinden bir yudum aldı ve sonra onu bıraktı.

Tom took a sip of his drink and then set it down.

Tom ve Mary her biri bir yudum şarap aldı.

Tom and Mary each took a sip of wine.

Tom içkisinden bir yudum aldı ve bardağı masaya geri bıraktı.

Tom took a sip of his drink and put the glass back on the table.

Tom bir bardak meyve suyu aldı ve bir yudum içti.

Tom picked up the glass of juice and took a sip.

- Tom bardağından bir yudum şarap aldı.
- Tom şarap bardağından yudumladı.

Tom took a sip from his glass of wine.

Tom teneke kutuların birini aldı, onu açtı ve bir yudum aldı.

Tom picked up one of the cans, opened it, and took a sip.

Tom bardaktan bir yudum su aldı ve genzine kaçtığı için aniden öksürmeye başladı.

Tom took a sip of water from the glass and suddenly started coughing, as it went down the wrong way.