Translation of "Yolculuktan" in English

0.004 sec.

Examples of using "Yolculuktan" in a sentence and their english translations:

Önümüzde yolculuktan tamamen bunalmış

Totally overwhelmed by the journey ahead,

Uzun bir yolculuktan döndüm.

I came back from a long trip.

Yolculuktan sonra, kendimizi çok yorgun hissettik.

After the trip, we felt very tired.

Uzun bir yolculuktan henüz geri geldim.

- I've just come back from a long trip.
- I have just come back from a long trip.

Tom bana Boston'a yaptığı yolculuktan bahsetti.

Tom told me about his trip to Boston.

Uzun bir yolculuktan sonra nihayet vardık.

After a long journey we finally arrived.

Böyle uzun bir yolculuktan sonra yorgun olmalısınız.

You must be tired after such a long trip.

Pasifik Okyanusundaki uzun bir yolculuktan zevk aldık.

We enjoyed a long voyage across the Pacific Ocean.

O kadar uzun bir yolculuktan sonra bitkinim.

I'm exhausted after that long trip.

Tekneyle bir yolculuk arabayla yolculuktan daha uzun sürer.

A trip by boat takes longer than by car.

Bagajını taşıyayım. Yolculuktan yorgun olmalısın ve o ağır olmalı.

Let me carry your baggage. You must be tired from the trip and it must be heavy.

Hiçbir şey arabayla uzun mesafe yolculuktan daha sıkıcı değil.

Nothing is more boring than traveling long distances by car.

Bugün burada olmam gerekmediğini bana söyleseydin beni bir yolculuktan kurtarabilirdin.

- You could've saved me a trip if you'd just told me I didn't need to be here today.
- You could have saved me a trip if you'd just told me I didn't need to be here today.

- Onu yolculuğa çıkmaktan vazgeçirmeye çalışırken zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.

I had a hard time trying to talk him out of taking the trip.

- Onun yolculuğu iptal etmesini ikna etmeye çalışarak zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.

I had a hard time trying to persuade him to cancel the trip.

Tom yaptığı yolculuktan sonra kendini tamamiyle bitkin hissediyordu ve toparlanmak için en az bir haftaya ihtiyacı vardı.

Tom was exhausted after his trip and it took him at least a week to recover from it.

- Tom iki saat yol gittikten sonra bir ihtiyaç molası verdi.
- İki saat yolculuktan sonra Tom bir ihtiyaç molası verdi.

After two hours on the road, Tom made a comfort stop.

- Lütfen yola çıkmadan en az bir saat önce işlemler için burada olunuz.
- Lütfen işlemler için yolculuktan en az bir saat önce geliniz.

Please check in at least an hour before leaving.