Translation of "Yaratıcı" in English

0.014 sec.

Examples of using "Yaratıcı" in a sentence and their english translations:

Yaratıcı düşünmeye?

Or a creative one?

Tom yaratıcı.

- Tom's imaginative.
- Tom is imaginative.

Yaratıcı ol.

Be creative.

Yaratıcı değilim.

I'm not creative.

Yaratıcı olalım.

Let's be creative.

- Yaratıcı olmak zorundasın.
- Yaratıcı olmak zorundasınız.

You have to be creative.

İnsanoğlu, yaratıcı yaratıklardır.

Human beings are creative beings.

Sadece yaratıcı olmalıyız.

We just need to be creative.

Yaratıcı olmamız gerekiyor.

We need to be creative.

Yaratıcı olmadığımı sanmıyorum.

- I don't think I'm unimaginative.
- I don't think that I'm unimaginative.

Tom yaratıcı değil.

Tom isn't creative.

Tom çok yaratıcı.

Tom is very imaginative.

Tom oldukça yaratıcı.

Tom is quite imaginative.

Sen yaratıcı mısın?

Are you inventive?

Biz yaratıcı değiliz.

We're unimaginative.

Sanırım Tom yaratıcı.

- I think Tom is imaginative.
- I think that Tom is imaginative.

Baban yaratıcı mı?

Is your father creative?

Yaratıcı olmaya çalış.

Try to be creative.

Bu yüzden yaratıcı olmalısınız.

So, you've go to be resourceful.

Daha yaratıcı, daha optimistik,

are more creative, more optimistic,

çok daha yaratıcı olabilecekler.

can be even more creative.

Televizyon yaratıcı gücümüzü köreltebilir.

Television can dull our creative power.

Yaratıcı olma hakkına sahipsin.

You have the right to be creative.

Tom kadar yaratıcı değilim.

- I'm not as creative as Tom is.
- I'm not as creative as Tom.

Tom yaratıcı, değil mi?

Tom is creative, isn't he?

Tom son derece yaratıcı.

Tom is extremely creative.

Tom çok yaratıcı değil.

Tom isn't very creative.

Ne yaratıcı bir fikir!

What a creative idea!

Tom'un yaratıcı olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom is creative.
- I think that Tom is creative.

Yaratıcı olduğunu mu düşünüyorsun?

Do you think you're creative?

Tom yaratıcı bir adam.

Tom is a creative guy.

Daha yaratıcı olmaya çalış.

Try to be more creative.

Ben yaratıcı bir çocuktum.

I was a creative kid.

Tom'un yaratıcı olmadığını düşünüyorum.

- I think Tom is unimaginative.
- I think that Tom is unimaginative.

Bu roman çok yaratıcı.

This novel is very imaginative.

Tom benden daha yaratıcı.

- Tom is a lot more creative than I am.
- Tom is more creative than I am.
- Tom is more creative than me.

Tom, Mary'den daha yaratıcı.

Tom is more creative than Mary is.

Tom Mary'den daha yaratıcı.

Tom is more creative than Mary.

Ben yaratıcı bir adamım.

I'm a creative guy.

Tom yaratıcı bir kişidir.

Tom is a creative person.

Yaratılanlardan fazla yaratıcı vardır.

There are more creators than creations.

Tom'un yaratıcı olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is creative.
- I know Tom is creative.

Tom kadar yaratıcı görünmüyorsun.

You don't seem to be as creative as Tom.

Olmak istediğim kadar yaratıcı değilim.

I'm not as creative as I want to be.

Olmam gereken kadar yaratıcı değilim.

I'm not as creative as I should be.

Tom yaratıcı değil, değil mi?

Tom is unimaginative, isn't he?

Tom gerçekten yaratıcı, değil mi?

Tom is really creative, isn't he?

Tom oldukça yaratıcı değil mi?

- Tom is quite creative, isn't he?
- Tom is pretty creative, isn't he?

Tom çok yaratıcı, değil mi?

Tom is very creative, isn't he?

Tom çok yaratıcı bir adamdır.

Tom is a very creative guy.

Çoğu insan yaratıcı olmayı sever.

Most people love being creative.

Zor sorunlar yaratıcı çözümler gerektirir.

Difficult problems require imaginative solutions.

Tom çok yaratıcı bir kişi.

Tom is a very creative person.

Tom yaratıcı yazım dersi aldı.

Tom took a creative writing class.

Tom bana yaratıcı olmamı söyledi.

Tom told me to get creative.

Biraz yaratıcı olmak hoşuma gidiyor.

I like to be a little creative.

Tom yaratıcı olduğumu düşündüğünü söyledi.

- Tom said he thought I was creative.
- Tom said that he thought I was creative.
- Tom said that he thought that I was creative.
- Tom said he thought that I was creative.

Tom benden çok daha yaratıcı.

Tom is a lot more creative than me.

Tom'un çok yaratıcı olmadığını biliyordum.

- I knew Tom wasn't very creative.
- I knew that Tom wasn't very creative.

Yaratıcı gücün güçlü olsun yeter.

You just have to be creative.

Tom, Mary'nin yaratıcı olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was creative.

Tom'un çok yaratıcı olacağını düşünmemiştim.

I didn't think Tom would be so creative.

Tom'un göründüğü kadar yaratıcı görünmüyorsun.

You don't seem to be as creative as Tom seems to be.

Doktordu, süper zeki, yaratıcı ve otistikti,

He was a doctor, super smart, creative, autistic,

Yer yaratıcı genç insanlarla hayat doluydu.

The place was alive with creative young people.

Tom, Mary kadar yaratıcı olduğunu düşünmüyor.

Tom doesn't think he's as creative as Mary.

Tatoeba'daki protesto daha yaratıcı şekiller alır.

Protest in Tatoeba takes ever more creative forms.

Senin yaratıcı bir hayal gücün var.

You have a fertile imagination.

Tom son derece yaratıcı, değil mi?

Tom is extremely creative, isn't he?

Carlos zeki ve yaratıcı. Kitapları ilginçtir.

Carlos is intelligent and creative. His books are interesting.

Onun yaratıcı bir hayal gücü var.

He has a fertile imagination.

Tom'un yaptığı o kadar yaratıcı değildi.

What Tom did wasn't all that creative.

Öğrencilerimizin daha yaratıcı olmalarına izin vermeliyiz.

We need to let our students be more creative.

Daha yaratıcı olsam, müzik yazmaya çalışırım.

If I were more creative, I would try to write music.

Yaratıcı insanların canlı hayal güçleri vardır.

Creative people have vivid imaginations.

Tom eskiden olduğu kadar yaratıcı değildir.

Tom isn't as creative as he used to be.

Tom benim kadar yaratıcı biri değil.

Tom isn't as creative as I am.

Tom, Mary'nin göründüğü kadar yaratıcı görünmüyordu.

Tom didn't seem to be as inspired as Mary seemed to be.

Tom'un Mary kadar yaratıcı olduğunu sanmıyorum.

- I don't think Tom is as creative as Mary.
- I don't think Tom is as creative as Mary is.
- I don't think that Tom is as creative as Mary.
- I don't think that Tom is as creative as Mary is.

Tom yaratıcı bir adam, değil mi?

Tom is a creative guy, isn't he?

Tom'un pek yaratıcı biri olmadığını biliyorum.

- I know that Tom isn't very creative.
- I know Tom isn't very creative.

Ama öğlen, kesinlikle bir yaratıcı olmanız gerekir.

And at noon, you absolutely need to be a builder.

Korku değil, umut insan ilişkilerinde yaratıcı ilkedir.

Hope, not fear, is the creative principle in human affairs.

Hiçbir şey bir yaratıcı olmadan var olmazdı.

Nothing would exist without a creator.

Yaratıcı bir meydan okuma için hazır mısın?

Are you ready for a creative challenge?

O yaratıcı, akıllı ve düşünceli bir bireydir.

He is a creative, intelligent and thoughtful individual.

Tom bana Mary'nin yaratıcı olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom told me that he thought Mary was creative.
- Tom told me he thought Mary was creative.
- Tom told me he thought that Mary was creative.
- Tom told me that he thought that Mary was creative.

Yaratıcı ve yenilikçi olmak, yeniden yaratmak bizim doğamızdadır,

It is in our nature to create anew, to be inventive and innovative,

Tom'un yaratıcı düşüncesi Mary'nin örgütsel yeteneklerini güzelce tamamladı.

Tom's creative thinking nicely complemented Mary's organizational talents.

Tom son üç yıldır yaratıcı yazarlık eğitimi veriyor.

Tom has been teaching creative writing for the past three years.

- Tom benden daha yaratıcı.
- Tom benden daha yaratıcıdır.

Tom is more creative than me.

Bilim kurgu son derece yaratıcı bir türe sahiptir.

Science fiction is a highly imaginative genre.