Translation of "Yaptırmaya" in English

0.011 sec.

Examples of using "Yaptırmaya" in a sentence and their english translations:

Bunu yaptırmaya odaklanalım.

Let's focus on getting this done.

Bunu yaptırmaya çalışalım.

Let's try to get this done.

Dövme yaptırmaya kararlı mısın?

Are you determined to get a tattoo?

Ben aşı yaptırmaya gittim.

I went to get vaccinated.

Tom bunu yaptırmaya kararlı.

Tom is determined to get it done.

Tom bunu yaptırmaya çalışıyor.

Tom is working on getting that done.

- Tom'a bunu yaptırmaya çalışman aptalcaydı.
- Tom'a bunu yaptırmaya çalışmakla aptallık ettin.

It was foolish of you to try to get Tom to do that.

Rezervasyon yaptırmaya çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.

I think we should try to get a reservation.

Ev ödevimi zamanında yaptırmaya çalıştım.

I tried to get my homework done on time.

Tom işlerini Mary'ye yaptırmaya çalıştı.

Tom tried to get Mary to do his chores.

Bugün arabamı bakım yaptırmaya götürdüm.

I took my car to have it serviced today.

Tom Mary'ye onu yaptırmaya çalıştı.

Tom tried to get Mary to do that.

Tom bunu Mary'ye yaptırmaya çalışmalıdır.

Tom should try to get Mary to do that.

Tom Mary'ye bunu yaptırmaya çalışabilir.

Tom could try to get Mary to do that.

Hiç kimse sana bir şey yaptırmaya çalışmıyor.

Nobody's trying to make you do anything.

Sadece yapacağını söylediğin şeyi sana yaptırmaya çalışıyorum.

I'm just trying to get you do what you said you'd do.

O, onu istediğini yaptırmaya ikna edeceğini sanıyor.

He is hoping to entice her into doing what he wants.

Tom, doktorunun önerdiği ameliyatı yaptırmaya karar verdi.

Tom has decided to have the surgery that his doctor recommended.

Sen Tom'a bunu yaptırmaya çalışıyor gibi görünüyorsun.

You seem to be trying to get Tom to do that.

Tom Mary'ye bunu onun için yaptırmaya çalıştı.

Tom tried to get Mary to do that for him.

Tom'a bunu benim için yaptırmaya karar verdim.

I decided to let Tom do that for me.

Tom ve Mary aynı dövmeyi yaptırmaya karar verdiler.

Tom and Mary decided to get the same tattoo.

Tom ev ödevini onun için Mary'ye yaptırmaya çalıştı.

Tom tried to get Mary to do his homework for him.

Her zaman şikayet etme yerine belki bazı işleri yaptırmaya başlayabilirsin, düşünmüyor musun?

Instead of complaining all the time you could maybe start getting some work done, don't you think?