Translation of "Yapabildiğini" in English

0.004 sec.

Examples of using "Yapabildiğini" in a sentence and their english translations:

Bunu yapabildiğini bilmiyordum.

I didn't know you could do that.

Tom'un onu yapabildiğini duydum.

I heard Tom could do that.

Bunu yapabildiğini gördüğüme sevindim.

I'm glad to see you could make it.

Onun resim yapabildiğini biliyorum.

I know that he can draw.

Tom bunu yapabildiğini düşünüyor.

- Tom thinks you can do that.
- Tom thinks that you can do that.

Tom'un bunu nasıl yapabildiğini anlamıyorum.

I don't understand how Tom could do this.

Tom, Mary'ye bunu yapabildiğini söyledi.

Tom told Mary he was able to do that.

Tom Mary'nin onu yapabildiğini söyledi.

- Tom said Mary could've done that.
- Tom said Mary could have done that.
- Tom said that Mary could've done that.

Tom telekinezi yapabildiğini iddia ediyor.

Tom claims he can do telekinesis.

Tom bunu yapabildiğini bana bildirdi.

- Tom let me know he could do that.
- Tom let me know that he could do that.

Tom ve Mary'nin ne yapabildiğini biliyorum.

I know what Tom and Mary are capable of.

Tom onu nasıl yapabildiğini söyledi mi?

Did Tom say how he was able to do it?

Tom'un onu yapabildiğini sana düşündüren ne?

What makes you think Tom could do that?

- Bunu yapabileceğinizi biliyorum.
- Bunu yapabildiğini biliyorum.

- I know that you can do that.
- I know you can do that.
- I know that you can do it.

Tom astral seyahat yapabildiğini iddia ediyor.

Tom claims he can do astral projection.

- Tom'a onu yapabileceğini kim söyledi?
- Tom'a onu yapabildiğini kim söyledi ?
- Kim Tom'a onu yapabildiğini söyledi?

Who told Tom that he could do that?

Bugün yapabildiğini tamamla. Onu yarına kadar bırakma.

Complete that which you can today. Don't leave it till tomorrow.

Tom yapmak zorunda olduğu her şeyi yapabildiğini söyledi.

- Tom said he was able to do everything he had to do.
- Tom said that he was able to do everything he had to do.

Tom, Mary'nin bunu kendi başına yapabildiğini bilmediğini söylüyor.

Tom says he didn't know Mary could do that by herself.

- Tom'un onu yapabileceğini kim söyledi?
- Tom'un onu yapabildiğini kim söyledi?

Who said Tom could do that?

Tom, haftada sadece bir gün çalışarak Mary'nin o kadar çok parayı nasıl yapabildiğini anlayamadığını söylüyor.

Tom says he can't understand how Mary manages to make so much money working only one day a week.

- Onu nasıl yapacağını bildiğin hakkında hiçbir fikrim yoktu.
- Bunu yapabildiğini bilmiyordum.
- Bunu yapabildiğin hakkında hiçbir fikrim yoktu.
- Bunu yapabileceğin hakkında hiçbir fikrim yoktu.

I had no idea you knew how to do that.

Benim müthiş büyükannem dil için öylesine titizdi ki ne zaman birinin "Can I.."ile soru sorduğunu duysa onların sözünü keser ve ani reaksiyon gösterirdi, "ben bilmiyorum, sen? Neyi yapabildiğini kendin bilmiyorsan ben nasıl bilirim? Eğer izin istiyorsan 'May I...' de"

My formidable grandmother was such a stickler for language that whenever she heard someone ask "Can I…" she would interrupt and snap back at them, "I don't know, can you? If you don't know yourself how would I know what you're capable of? If you're asking permission say 'May I…' "