Translation of "Yaşanabilir" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yaşanabilir" in a sentence and their english translations:

Tüm evlerin yaşanabilir olması gerekiyor.

All houses are supposed to be habitable.

Trajedi hızlı bir şekilde yaşanabilir.

Tragedy can happen quickly.

Aslında insan yaşamı için yaşanabilir olan

that is actually habitable to human life,

Hava çok sıcak olduğunda bu yaşanabilir,

And it's what happens when it gets super-hot

Bir gezegeni yaşanabilir kılmak mümkün mü?

Is terraforming possible?

Ve şimdi ise Çin ile bir antlaşma yapmak isterlerse aynısı yaşanabilir.

And it might happen now when they wanna sign a trade deal with China.

Tüm hafta sonu sıkı çalıştıktan sonra, nihayet yaşanabilir bir daireye sahibiz.

After working hard all the weekend, finally we have a livable apartment!

Avrupalı ​​bilim adamları, güneş sistemimize en yakın yıldız olan Proxima Centauri'nin çevresinde dolanan potansiyel olarak yaşanabilir bir gezegen keşfettiler.

European scientists have discovered a potentially habitable planet orbiting Proxima Centauri, the closest star to our solar system.