Translation of "Yüzüm" in English

Yüzüm seğiriyor.

My face twitches.

Yüzüm kirliydi.

My face was dirty.

Bir de, bir gülen yüzüm var.

And then, I got a smiley face.

Ona bakmamı yakaladı ve benim yüzüm kızardı.

He caught me staring at him and I blushed.

Yüzüm civardaki en güzel yüz, değil mi?

My face is the prettiest face around, isn't it?

Şapkamı giymeyi unuttum ve yüzüm kötü biçimde güneşten yandı.

I forgot to wear my hat and my face got badly sunburned.

- Sana gelecek yüzüm yok artık.
- Şu an seni ziyaret etmeyi gözüm kesmezdi.

I wouldn't dare come and visit you now.

- Tom'a o soruyu sormaya cüret etmedim.
- Tom'a o soruyu sormaya yüzüm tutmadı.

I didn't have the nerve to ask Tom that question.