Translation of "Giymeyi" in English

- Tunik giymeyi seviyorum.
- Tunik giymeyi severim.

I like to wear a tunic.

Takunya giymeyi seviyorum.

I like to wear clogs.

Çorap giymeyi unutmayın

Don't forget to put on stockings.

Şapka giymeyi unutma.

Don't forget to wear a hat.

Kırmızı giymeyi sevmiyorum.

I don't like wearing red.

Ayakkabı giymeyi sevmiyorum.

I don't like wearing shoes.

- Başka birinin elbiselerini giymeyi sevmem.
- Başkasının elbiselerini giymeyi sevmem.

- I do not like wearing anybody else's clothes.
- I don't like wearing anybody else's clothes.
- I don't like wearing anyone else's clothes.

Koyu renk giymeyi sever.

She likes to wear dark colours.

O topuklu giymeyi sevmez.

She doesn't like wearing heels.

Eski elbiseleri giymeyi seviyorum.

I like wearing old clothes.

Dan eldiven giymeyi unuttu.

Dan forgot to wear gloves.

Tom eldiven giymeyi unuttu.

Tom forgot to wear gloves.

Bugün kazak giymeyi düşünmüyorum.

I'm not planning to wear a sweater today.

Mennad ayakkabılarını giymeyi unuttu.

Mennad forgot to put his shoes on.

- Umarım onu partide giymeyi düşünmüyorsundur.
- Umarım onu partide giymeyi düşünmüyorsunuzdur.

I hope you're not planning on wearing that to the party.

- Sıcak çorap giymeyi hatırladın mı?
- Sıcak çorap giymeyi unutmadın mı?

Did you remember to wear warm socks?

Tom dar pantolon giymeyi sever.

Tom likes to wear tight pants.

Eteklerimi diz boyu giymeyi severim.

I like to wear my skirts knee length.

Tom koyu renkleri giymeyi seviyor.

Tom likes to wear dark colors.

Tom sıcak giysiler giymeyi önerdi.

Tom suggested wearing warm clothes.

Onlar parlak renkler giymeyi severler.

They like to wear bright colors.

Yazın pamuklu giysileri giymeyi severim.

I like cotton clothing in the summer.

Tom bol giysiler giymeyi seviyor.

Tom likes to wear loose-fitting clothes.

Küçük kız ayakkabı giymeyi sevmez.

The little girl doesn't like to wear shoes.

Tom bir şapka giymeyi unuttu.

Tom forgot to wear a hat.

Ne tür kıyafetler giymeyi seviyorsun?

What type of clothes do you like to wear?

Su geçirmez bir kıyafet giymeyi unutma.

Be sure to bring rain gear.

Tom parlak renkli turuncu pantolon giymeyi seviyor.

Tom likes to wear brightly colored orange pants.

Umarım bu elbiseyi parti için giymeyi planlamıyorsun.

I hope you're not planning on wearing that dress to the party.

Tom sandalları ile beyaz çorap giymeyi seviyor.

Tom likes wearing white socks with his sandals.

Dudak parlatıcımı sürmeyi ve eteğimi giymeyi gerçekten istiyordum

I really wanted to wear my shiny lip gloss and my girly skirt,

Cadılar bayramı partisinde ne tür kostüm giymeyi planlıyorsun.

What kind of costume are you planning on wearing to the Halloween party?

Hiç elbise giymemektense çirkin kıyafetler giymeyi tercih ederim.

I'd rather wear ugly clothes than wear no clothes at all.

- Tom ekose giymeyi sever.
- Tom ekoseli giyinmeyi sever.

Tom likes to wear plaid.

Yağmur çizmelerimi giymeyi ve sokaktaki su birikintilerinde tepinmeyiı severim.

I like to put on my rain boots and stomp in the puddles in the street.

Şapkamı giymeyi unuttum ve yüzüm kötü biçimde güneşten yandı.

I forgot to wear my hat and my face got badly sunburned.

Tom ejderhanın karşısına çıkmadan ateşe dayanıklı zırh giymeyi unuttu.

Tom forgot to equip fire-resistant armour before going up against the dragon.

Kendini daha zayıf gösterdiğini düşündüğü için Tom siyah giymeyi seviyor.

Tom likes to wear black because he thinks it makes him look thinner.

- O üniformayı giymeyi hak etmiyorsun.
- O üniformayı giymeye layık değilim.

You don't deserve to wear that uniform.

Tom çıplak uyumayı sever ama ben pijama giymeyi tercih ederim.

Tom likes to sleep in the nude, but I prefer to wear pajamas.

Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.

I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks.