Translation of "Varmam" in English

İşe zamanında varmam lazım.

I need to get to work on time.

Bu karara varmam uzun sürdü.

It took me a long time to reach this decision.

Öğleden önce oraya varmam mümkün değildir.

It is impossible for me to get there before noon.

Benim öğleden önce Boston'a varmam gerekir.

I need to arrive in Boston before noon.

Sabahleyin işe geç varmam ihtimaline karşın çalar saatimi kuracağım.

I will set my alarm clock so that I don't arrive at work late in the morning.

- Saat 2.30'dan önce oraya gitmem gerek.
- Saat 2.30'dan önce oraya varmam gerek.
- Saat 2.30'dan önce oraya ulaşmam gerek.
- Saat 2.30'dan önce oraya erişmem gerek.

I should get there before 2:30.