Translation of "Uydurmaya" in English

Ayak uydurmaya çalışıyorum.

I'm trying to keep up.

Ona ayak uydurmaya çalış.

Try to keep up with him.

Tom'a ayak uydurmaya çalışacağım.

I'll try to keep up with Tom.

Sana ayak uydurmaya çalışacağım.

I'll try to keep up with you.

Onlara ayak uydurmaya çalışacağım.

I'll try to keep up with them.

Ona ayak uydurmaya çalışacağım.

I'll try to keep up with him.

Tom'a ayak uydurmaya çalış.

Try to keep up with Tom.

Tom Mary'ye ayak uydurmaya çalıştı.

Tom tried to keep up with Mary.

Sınıf arkadaşlarına ayak uydurmaya çalışıyor.

He tries to keep abreast of his classmates.

O, sınıf arkadaşlarına ayak uydurmaya çalışıyor.

- He tries to keep abreast of his classmates.
- He tries to make sure he doesn't fall behind his classmates.
- He tries to keep up with his classmates.

Tom sınıf arkadaşlarına ayak uydurmaya çabaladı.

Tom struggled to keep up with his classmates.

- Mazeret üretmeye çalışmıyorum.
- Bahane uydurmaya çalışmıyorum.

I'm not trying to make excuses.

Tom modaya ayak uydurmaya bile çalışmaz.

Tom doesn't even try to keep up with fashion.

“Hadi ama dostum! Yeni metaforlar uydurmaya çalışıyorum.

I was like, "Come on, man! I'm trying to invent new metaphors!

Tom Mary'ye ayak uydurmaya çabalamaktan vazgeçmeye karar verdi.

Tom decided to give up trying to keep up with Mary.