Translation of "Tırmanıyor" in English

0.003 sec.

Examples of using "Tırmanıyor" in a sentence and their english translations:

Anlaşmazlık tırmanıyor.

The conflict escalates.

O, kayaya tırmanıyor.

She's going up the rock.

Savaş şimdi tırmanıyor.

The war is escalating now.

Tom bir ağaca tırmanıyor.

Tom is climbing a tree.

En önemlisi, faizler tırmanıyor.

Most importantly, the borrowing rates are going up.

Maymun yüksek bir ağaca tırmanıyor.

The monkey is climbing a tall tree.

Bir maymun yüksek bir ağaca tırmanıyor.

A monkey is climbing up a tall tree.

Diğer karıncalar bu köprünün üzerinden devam ederek tırmanıyor

other ants continue to climb over this bridge

Yaklaşık olarak yarın bu zaman, Fuji dağına tırmanıyor olacağız.

About this time tomorrow, we'll be climbing Mt. Fuji.