Translation of "Suçluyorsun" in English

Kimi suçluyorsun?

Who do you blame?

- Oğlumu neden suçluyorsun?
- Neden oğlumu suçluyorsun?
- Neden benim oğlumu suçluyorsun?

- Why do you accuse my son?
- Why are you accusing my son?

Neden Tom'u suçluyorsun?

Why blame Tom?

Beni neyle suçluyorsun.

What are you accusing me of?

Beni mi suçluyorsun?

Are you blaming me?

Neden bizi suçluyorsun?

Why blame us?

Neden onları suçluyorsun?

Why blame them?

Neden beni suçluyorsun?

Why blame me?

Neden onu suçluyorsun?

Why blame him?

Beni insafsızca suçluyorsun.

You're accusing me unfairly.

Kendini mi suçluyorsun?

Do you blame yourself?

Kurbanı neden suçluyorsun?

Why blame the victim?

Niye bizi suçluyorsun?

Why are you blaming us?

Tom'u sabotajla mı suçluyorsun?

Are you accusing Tom of sabotage?

Neden sadece Tom'u suçluyorsun?

Why blame just Tom?

Şimdi beni cinayetle suçluyorsun.

Now you're accusing me of murder.

Neden beni insafsızca suçluyorsun?

Why are you accusing me unfairly?

Beni haksız yere suçluyorsun.

You are accusing me unfairly.

Sen neden beni suçluyorsun?

Why are you accusing me?

Beni hırsızlıkla mı suçluyorsun?

Are you accusing me of stealing?

Olanlar için niçin beni suçluyorsun?

Why do you blame me for what happened?

Her şey için Tom'u suçluyorsun.

You blame Tom for everything.

Başarısızlığın için beni mi suçluyorsun?

Are you blaming me for your lack of success?

Beni hile yapmakla mı suçluyorsun?

Are you accusing me of cheating?

Beni delil yerleştirmekle mi suçluyorsun?

Are you accusing me of planting evidence?

Neden her zaman beni suçluyorsun?

Why do you always blame me?

Beni bir yalancı olmakla mı suçluyorsun?

Are you accusing me of being a liar?

Bizi fahiş fiyat uygulamasıyla mı suçluyorsun?

Are you accusing us of price gouging?

Tom'u bir hırsız olmakla mı suçluyorsun?

Are you accusing Tom of being a thief?

Sen insanları çok çalıştığı için suçluyorsun.

You chastise people for working hard.

Mutsuzluğun için her zaman beni suçluyorsun.

You always blame me for your unhappiness.