Translation of "Sorum" in English

İkinci sorum:

My second question for you is:

Sorum Tom'a.

My question is for Tom.

- Benim bir sorum var.
- Bir sorum var.

- I have a question.
- I have got a question.
- I've got a question.

Favori sorum şu:

And this is my favorite one:

Benim sorum, neden?

My question is why.

Çok sorum var.

I have so many questions.

Birkaç sorum var.

- I have a couple of questions.
- I have a couple questions.

Milyonlarca sorum var.

I have a million questions.

Bir sorum var.

I have a question.

Hiç sorum yok.

I have no questions.

Başka sorum yok.

I don't have any other questions.

Başka sorum yoktu.

I didn't have any other questions.

İki sorum var.

I have two questions.

Bu son sorum.

This is my final question.

- Sana birkaç sorum var.
- Sana birkaç sorum olacak.

I've got a few questions for you.

- Benim bir sürü sorum var.
- Bir sürü sorum var.

- I have a lot of questions.
- I've got lots of questions.
- I've got a lot of questions.

Affedersiniz, bir sorum var.

Excuse me, I have a question.

Başka bir sorum var.

I have another question.

Sana bir sorum var.

- I've got a question for you.
- I have a question for you.

Sadece bir sorum var.

- I only have one question.
- I just have one question.

Bir sorum daha var.

- I have another question.
- I have one more question.

Gerçekten hiç sorum yok.

I really don't have any questions.

Hâlâ birkaç sorum var.

I still have a few questions.

Benim bir sorum var.

- I have a question.
- I have got a question.
- I've got a question.

Bir sorum var, Tom.

I have a question, Tom.

Sadece birkaç sorum var.

- I just have a few questions.
- I have just a few questions.

Yalnızca tek sorum var.

I just have one question.

Aptalca bir sorum var.

I have a stupid question.

O benim sorum değildi.

That was not my question.

Son bir sorum var.

I have one last question.

Bir sürü sorum var.

I've got lots of questions.

Herhangi bir sorum yok.

- I don't have any questions.
- I have no questions.

Hâlâ bir sorum var.

I still have a question.

- Benim bir sorum var.
- Bir sorum var.
- Bir şey soracağım.

- I have a question.
- I have got a question.
- I've got a question.

Sormak istediğim birkaç sorum var.

I have a couple of questions I'd like to ask.

Cevaplanacak bir sürü sorum var.

I have a lot of questions to answer.

Seni şaşırtacak bir sorum var.

I have a question to pose you.

Sadece küçük bir sorum var

I have just one small question.

Tom hakkında birkaç sorum var.

I have a few questions about Tom.

Senin için birkaç sorum var.

- I have a few questions for you.
- I have some questions for you.

Tom için bir sorum var.

I have a question for Tom.

Senin için bir sorum var.

I have one question for you.

Tom için birkaç sorum var.

I have some questions for Tom.

Senin için üç sorum var.

I have three questions for you.

Benim sadece birkaç sorum var.

I just have a couple of questions.

Hâlâ çok sayıda sorum var.

I still have a lot of questions.

Sorum için hiçbir yanıt yoktu.

There was no response to my question.

Sadece birkaç sorum daha var.

- I just have a few more questions.
- I have just a few more questions.

Sadece bir sorum daha var.

I have just one more question.

İkiniz için birkaç sorum var.

I have a few questions for both of you.

Benim sorum bir cevap gerektirir.

My question requires a response.

Benim de bir sorum var.

- I, too, have a question.
- I have a question too.

Onlar için bir sorum var.

I have a question for them.

Onun için bir sorum var.

I have a question for him.

Sana soracak bir sorum var.

I have a question to ask you.

Hâlâ birkaç sorum daha var.

I still have a few more questions.

Senin için çok sorum var.

I have many questions for you.

Aslında bu benim dördüncü sorum olacak.

Actually this will be my fourth question.

Sana sormam gereken birkaç sorum var.

- I have a couple of questions I need to ask.
- I have a couple of questions I need to ask you.

Sana yalnızca bir sorum daha var.

I only have one more question for you.

- Bu benim sorum.
- Bu benim sorunum.

This is my question.

Birkaç sorum vardı ama onları cevaplamadım.

I had a couple of questions, but I didn't ask them.

Senin için birkaç kolay sorum var.

I have a few easy questions for you.

Tom'un işlemi hakkında birkaç sorum var.

I have a few questions about Tom's operation.

Öncelikle cevaplanmasını istediğim bir sorum var.

I have a question I'd like answered first.

Senin için bir final sorum var.

I have one final question for you.

Tom'a soracak birkaç ilginç sorum var.

I have some interesting questions to ask Tom.

Senin için iki tane sorum var.

I have two questions for you.

Sizin için sadece bir sorum var.

I just have one question for you.

Sana sormak istediğim bir sorum var.

- I want to ask you a question.
- I have a question I want to ask you.

Sana sormam gereken birçok sorum var.

I've got a lot of questions I need to ask you.

Hâlâ sana soracak çok sorum var.

I still have so many questions to ask you.

Hepinize sormak için bir sorum var.

I have a question to ask all of you.

Sana sormam gereken bir sorum var.

I have a question I need to ask you.

Tom'a sormam gereken bir sorum var.

I have a question I need to ask Tom.

Birkaç sorum vardı ve elimi kaldırdım.

I had some questions and raised my hand.

Sadece üç tane daha sorum var.

I have just three more questions.