Translation of "Milyonlarca" in English

0.032 sec.

Examples of using "Milyonlarca" in a sentence and their english translations:

Şimdilik yılda milyonlarca, milyonlarca ve milyonlarca telefon satıyoruz.

Right now, we're selling millions and millions and millions of phones a year.

Milyonlarca kişiye gönderilen milyonlarca mesaj

And could a million text messages sent to a million people

Milyonlarca sorum var.

I have a million questions.

Milyonlarca Amerikalı izliyordu.

Millions of Americans were watching.

Bazıları milyonlarca dolar kazanmışlardı.

some of whom have made millions, if not hundreds of millions of dollars.

milyonlarca askeri olduğunu düşünün

imagine there are millions of soldiers

Evrende milyonlarca yıldız var.

There are millions of stars in the universe.

Milyonlarca dolarla ne yapacaktın?

What would you do with millions of dollars?

Tom'un kitapları milyonlarca sattı.

Tom's books have sold millions.

Milyonlarca insan işsiz kaldı.

Millions of people were unemployed then.

Onu milyonlarca kez gördüm.

I've seen it a million times.

Milyonlarca insan işlerini kaybettiler.

Millions of men lost their jobs.

Milyonlarca insan işlerini kaybetti.

Millions of people lost their jobs.

Milyonlarca işçi işlerini kaybetti.

Millions of workers lost their jobs.

Hükümet milyonlarca dolar borçlandı.

The government owed millions of dollars.

Leyla milyonlarca dolar kazandı.

Layla made millions of dollars.

Dünyada milyonlarca cami var.

There are millions of mosques in the world.

Milyonlarca vatandaş ya yerinden edilmişti

Millions of fellow citizens were either displaced

Milyonlarca yarasanın göçü saatlerce sürer.

The exodus of millions of bats continues for hours.

Birlikte milyonlarca dolarlık değer yarattılar,

Collectively, they created millions of dollars of value,

Bunun sonunda ise milyonlarca yarasa

at the end of this, millions of bats

O yüzden, milyonlarca yıl boyunca

So, over millions of years, she's had to...

milyonlarca aile , okyanusta boğulacak ülkelerden

countries that will drown in the ocean, including countries that are most threatening to

Onun kitapları milyonlarca kopya satar.

His books sell millions of copies.

Onun kitabı milyonlarca kopya sattı.

His book sold millions of copies.

Bu tepede milyonlarca yıldız görebilirsin.

You can see millions of stars on this hill.

Alaska'da milyonlarca vahşi hayvan yaşıyor.

Millions of wild animals live in Alaska.

Milyonlarca insan bütün birikimlerini kaybetti.

- Millions of persons lost all their savings.
- Millions of people lost all their savings.

Temizleme, milyonlarca dolara mal olacak.

Cleanup will cost millions of dollars.

Bu politikalar milyonlarca iş yaratacaktır

These policies will create millions of jobs.

Sami'nin net serveti milyonlarca idi.

Sami's net worth was in the multi-millions.

Sami, Leyla'ya milyonlarca dolar verdi.

Sami gave Layla millions of dollars.

Şimdilerde buna benzer olaylar milyonlarca hayat

Now, cases like these can save millions of lives

Diğer milyonlarca yıldızdan sadece bir tanesi.

It's a star just like millions of other stars.

milyonlarca dolarlık MR makinesinin işlevini üstlenerek

of a multimillion-dollar MRI machine

Yani bir mağarada milyonlarca yarasa bulunabiliyor

so millions of bats can be found in a cave

Pirinç milyonlarca insanı besleyen bir tahıldır.

Rice is a grain that feeds billions of people.

Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.

Millions of dollars have been spent trying to shore up the company.

Her yıl milyonlarca insan açlıktan ölüyor.

Millions of people starve to death every year.

Tom'un tasarımı şirkete milyonlarca dolar kazandırdı.

Tom's design saved the company millions of dollars.

Bok ye - milyonlarca sinek yanılıyor olamaz.

Eat shit — millions of flies cannot be wrong.

- Milyonlarca teşekkürler.
- Binlerce kez teşekkür ederim.

Thanks a million.

O, milyonlarca dolarlık bir köşkte yaşıyor.

He lives in a multimillion-dollar mansion.

Tom bir yılda milyonlarca dolar kazanır.

Tom makes millions of dollars a year.

Şirketin milyonlarca dolarlık bir sermayesi var.

The company has a capital of a million dollars.

Milyonlarca insan tek bakışta Interlingua'yı anlar.

Millions of people understand Interlingua within a single glance.

Sana milyonlarca kez onu yapmamanı söyledim.

I've told you a zillion times not to do that.

Amerika Birleşik Devletleri'nde milyonlarca insan işsizdir.

Millions of people in the United States are unemployed.

Milyonlarca insan savaş sırasında hayatını kaybetti.

Millions of people lost their lives during the war.

Ve neden dünya çapında yüz milyonlarca insan

And why do hundreds of millions of people around the world

Fakat şimdiden yüz milyonlarca insan evlerinden izliyorlar

but there's hundreds of millions of people watching from home anyway,

milyonlarca insanın kalbi bu durumda kırılmaz mıydı?

Wouldn't the hearts of millions be broken in this case?

Bu iz milyonlarca km uzunluğa bile ulaşabiliyor

this trail can even reach millions of kilometers

Neden milyonlarca yıl içinde bunu yapmak isteyebilirim?

Why in a million years would I want to do that?

Ya milyonlarca insan işlerini kaybetmek zorunda değilse?

What if millions of people didn’t have to lose their jobs?

İşletmeler, milyonlarca çalışanı Amerikan tarihinde görülmemiş hızda,

Businesses laid off millions of workers in just a few weeks,

Her yıl, milyonlarca insan Afrika'da açlıktan ölmektedir.

Every year, millions of people die of hunger in Africa.

İnsanın sindirim sisteminde milyonlarca yararlı organizma yaşamaktadır.

Millions of beneficial organisms live in the human digestive tract.

Konsey bilimsel araştırmalar için milyonlarca dolar ayırdı.

The council has committed millions of dollars to the scientific research.

Milyonlarca çiftçi başka iş aramak zorunda kaldı.

Millions of farmers had to look for other work.

Her iki tarafta da milyonlarca asker ölüyordu.

Soldiers on both sides were dying by the millions.

Bu sahte haber Facebook'ta milyonlarca kez paylaşıldı.

This fake news story was shared over a million times on Facebook.

Mali kriz sırasında milyonlarca Amerikalı evlerini kaybetti.

Millions of Americans lost their homes during the financial crisis.

Mercan resifleri milyonlarca türe ev sahipliği yapıyor.

Coral reefs are home to millions of species.

Sami çevreyi korumak için milyonlarca dolar verdi.

Sami gave away millions of dollars to help protect the environment.

Sahra altı Afrika'da yüz milyonlarca insan var ve

In sub-Saharan Africa, there are hundreds of millions of people

Milyonlarca dolarlık bir temizlikten sonra... ...hayvanlar dönmeye başladı.

But following a multi-million-dollar clean-up, the animals are returning.

Bu sorunun cevabı ise milyonlarca yıl öncesinde saklı

The answer to this question is hidden millions of years ago.

milyonlarca askeri olan bir ordusu var ve yenilmiyorlar

they have an army with millions of soldiers and they are not defeated

Gelecek hafta, milyonlarca insan TV programını izliyor olacak.

Next week, millions of people will be watching the TV program.

Bu politikacı kamu fonlarından milyonlarca dolar çalmakla suçlandı.

This politician was accused of stealing millions of dollars in public funds.

Dan kasa dairesine girdi ve milyonlarca dolar çaldı.

Dan broke into the vault and stole millions of dollars.

Bu ülkede milyonlarca insan çok fazla bilgiden muzdarip.

Millions of people in this country suffer from too much information.

Ancak bu kadar şanslı olmayan yüz milyonlarca genç var

But there are tens of millions of young people who are not so lucky.

Milyonlarca yıldır çalışan dev bir su altı beyni gibi.

This is like a giant underwater brain operating over millions of years.

Elli iki ülkenin güvenliğini tehdit ve milyonlarca insanı öldürür.

threatens the safety and security of fifty-two countries and kills millions of people.

Tek bir dikkatsiz hata şirkete milyonlarca dolara mal oldu.

Only one careless mistake cost the company millions of dollars.

Kurşun zehirlenmesi dünya genelinde milyonlarca çocuğun sağlığını tehlikeye atar.

Lead poisoning endangers the health of millions of children around the world.

Yeni Delhi'de, hava kirliliği yüzünden milyonlarca insanın sağlığı tehlikede.

New Delhi, air pollution is putting the health of millions of people at risk there.

Yeniden seçilebilmek için milyonlarca yoksul Venezüellalının memnun kalmasını sağlamalıydı

In order to be re-elected, he needed to keep millions of poor Venezuelans happy.

Dünya çapında milyonlarca insan Nelson Mandela'nın ölümünün yasını tutuyor.

Millions of people across the world are mourning the death of Nelson Mandela.

Bir insanın ölümü trajedi, milyonlarca kişinin ölümü bir istatistik.

The death of one man is a tragedy, the death of millions is a statistic.

Ve anlık veriyi toplamak için her biri milyonlarca dolar olan,

and to collect in situ data, you need a big ship,

Ancak bunlar sonrasında her bir çip için milyonlarca dolar harcamaktı.

before spending the millions of dollars to fabricate each chip.

Ay ile gelgitler milyonlarca yıl boyunca deniz canlılarının hayatlarını şekillendirmiştir.

Over millions of years, the moon and tides have shaped the lives of marine creatures.

Fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor

but the mortar used by the ancient Egyptians can carry millions of tons of weight

Şu an dışarıda bir yerlerde böyle hisseden milyonlarca insan var.

There are millions of people out there, like me, right now, feeling that way.

Gayet açıktı; büyümeyi ve yatırımı arttırmak ve milyonlarca iş yaratmak.

It was clear: boost growth, investment, and create millions of jobs.

60'larda, De Gaulle Fransız Başkanıyken, Fransa'nın milyonlarca insanı vardı

During the 60s, when De Gaulle was the French President, France had millions of people working

Bir kişi ölürse bir trajedi, milyonlarca kişi ölürse bir istatistiktir.

A single death is a tragedy, a million deaths is a statistic.

Ve bir anda milyonlarca yarasaya bulaşmış şekilde görebiliyoruz biz bu virüsleri

and suddenly we can see these viruses infected by millions of bats.

Şu anda dünyanın her yerinde Dünya Kupasını izleyen milyonlarca insan var.

There are millions of people all over the world who are watching the World Cup right now.

Her geçen gün dünyanın her yerinde milyonlarca insan sokaklarda açlıktan ölüyor.

Day after day, all over the world, millions of people die of hunger in the streets.

milyonlarca insanın kalbini kırarak kılınan namaz bir Müslümana ne kadar yakışırdı ki?

How well would a prayer be performed by breaking the hearts of millions of people?

Tatoeba milyonlarca cümleye sahiptir ve her gün yüzlerce ve hatta binlerce daha eklenir.

Tatoeba has millions of sentences, and hundreds or even thousands more are added every day.

Kömür, doğal gaz ve petrol, milyonlarca yıl önce yaşamış bitki ve hayvanların kalıntılarıdır.

Coal, natural gas and oil are the remains of plants and animals that lived millions of years ago.

Tom şirketten milyonlarca dolar ile kaçtı ve Akdeniz'de bir adada lüks bir hayat yaşıyor.

Tom absconded with millions of dollars from his company and is living a life of luxury on an island in the Mediterranean.

Milyonlarca turist İstanbul'da bulunan Santa Sophia'yı ziyaret etmek için Türkiye'ye her yaz akın ediyor.

Millions of tourists flock to Turkey every summer to visit Hagia Sophia in Istanbul.