Translation of "Seninkinden" in English

Benim planım seninkinden farklıdır.

My plan is different from yours.

Benim fikrim seninkinden farklı.

- My opinion is different from yours.
- My idea is different from yours.

Benim fikirlerim seninkinden farklı.

My ideas are different from yours.

Bu armut, seninkinden iyidir.

This pear is better than yours.

Benim saatim seninkinden farklı.

My watch is different from yours.

Benim kameram seninkinden farklıdır.

My camera is different from yours.

Benimki seninkinden daha iyi.

Mine is better than yours.

Saatim seninkinden daha doğru.

My watch is more accurate than yours.

Benimki seninkinden daha büyük.

- Mine is bigger than yours.
- Mine's bigger than yours.

Benim fikrim seninkinden farklıdır.

My opinion differs from yours.

Benim bilgisayarım seninkinden yeni.

My computer is newer than yours.

- Benim köstebeğim seninkinden daha büyük.
- Benim benim seninkinden daha büyük.

My mole is bigger than yours.

Onun iddiası seninkinden daha radikal.

His argument is more radical than yours.

Onun fikri seninkinden daha iyi.

Her idea is better than yours.

Seninkinden farklı bir düşüncem var.

- My opinion is different from yours.
- My idea is different from yours.
- I have a different opinion than yours.

Benim köpeğim seninkinden daha küçüktür.

My dog is smaller than yours is.

Benim fikrim seninkinden oldukça farklı.

My idea is quite different from yours.

Benim dairem seninkinden daha rahat.

My apartment is more comfortable than yours.

Benim fikrim seninkinden tamamen farklı.

My opinion is completely different from yours.

Benim Mercedesim seninkinden daha büyük.

My Mercedes is bigger than yours.

Benim yatağım, seninkinden daha rahat.

My bed is more comfortable than yours.

Bu araba seninkinden daha güzel.

This car is prettier than yours.

Benim dinim seninkinden daha iyi.

- My religion is better than yours.
- My religion is better than your religion.

Bu elbise seninkinden daha ucuzdur.

This dress is cheaper than yours.

Benim arabam seninkinden daha hızlıdır.

My car is faster than yours.

Benim planım seninkinden daha iyi.

My plan is better than yours.

- Benim bürom seninkinden önemli ölçüde daha aydınlıktır.
- Benim bürom seninkinden çok daha aydınlıktır.

My office is significantly brighter than yours.

Onun sesi seninkinden daha iyi görünüyor.

- His voice sounds better than yours.
- Her voice sounds better than yours.

Benim kameram seninkinden çok daha iyidir.

My camera is much better than yours.

Bak, benim evim seninkinden daha temizdir.

Look, my house is cleaner than yours.

Benim planım hâlâ seninkinden daha iyi.

My plan is still better than yours.

Sanırım benim plan seninkinden daha iyi.

I think my plan is better than yours.

Onun sesi seninkinden daha iyi geliyor.

His voice sounds better than yours.

Benim yatağım seninkinden çok daha rahat.

My bed is much comfier than yours.

Benim kanım seninkinden daha kırmızı değil.

My blood is no redder than yours.

Benim saatim seninkinden daha az tutar.

My watch costs less than yours.

Bak. Benim evim seninkinden daha temiz.

Look. My house is cleaner than yours.

Benim bisikletim seninkinden çok daha yeni.

- My bicycle is much newer than yours.
- My bicycle is a lot newer than yours.

Sanırım benim bilgisayar seninkinden biraz daha pahalıydı.

I think my computer was a tad more expensive than yours.

Benim arabam seninkinden daha fazlaya mal oldu.

My car cost more than yours did.

Seninkinden üç kat daha fazla param var.

I have three times more money than you do.

Sanırım benim kız arkadaşım seninkinden daha güzel.

I think my girlfriend is better looking than yours.

Benim stereo setimin ses kalitesi seninkinden daha kötü.

My stereo set is inferior to yours in sound quality.

Tom'un içkisi seninkinden ya da benimkinden daha sert.

Tom's drink is stronger than yours or mine.

- Benim dövmem seninkinden daha iyi.
- Benim dövmem sizinkinden daha iyi.

My ink is better than yours.

- Odam seninkinden üç kat daha büyük.
- Odam seninkinin üç katı.

My room is three times as large as yours.

Sen benim hayatımdan uzak dur ve ben de seninkinden, tamam mı?

You stay out of my life and I stay out of yours, OK?

Hiç kimse onların yaşamının seninkinden daha zor olduğunu söylemek hakkına sahip değildir.

No one has the right to tell you that their life is harder than yours.