Translation of "Sarmış" in English

Tom'un kolunu sarmış olan benim.

I'm the one who bandaged Tom's arm.

- Etrafımı düşman sarmış.
- Etrafım düşman dolu.

Enemies surround me.

Hani düşman dört bir yanı sarmış, insanları bir toplasaydık.

Behold, the enemy surrounded all around, we should have gathered people.

- Düşman tarafından sarıldım.
- Etrafımı düşman sarmış.
- Etrafım düşman dolu.

I'm surrounded by enemies.

Ancak gerçek dünyanın her yerinde pek çok farklı şekilde etrafımızı sarmış,

But the fact is in so many ways and in so many places around our world,