Translation of "Salatayı" in English

- Salatayı ortak yiyelim.
- Salatayı paylaşalım.
- Salatayı bölüşelim.

Let's split a salad.

Salatayı yedim.

I ate the salad.

Laurie salatayı yedi.

Laurie ate the salad.

Salatayı uzatır mısın?

Would you pass the salad?

Salatayı karıştırabilir misin?

Can you toss the salad?

Salatayı hazırlar mısınız?

- Could you make the salad?
- Could you prepare the salad?

Salatayı kim getirdi?

Who brought the salad?

Neden salatayı bölmüyoruz?

Why don't we split a salad?

Salatayı yapmama yardım etmeye gel.

Come help me make the salad.

Tom Mary'nin kendisi için yaptığı salatayı yedi.

Tom ate the salad that Mary made for him.

Ben akşam yemeği için salatayı tercih ederim; Ben genellikle günün bu zamanında aç değilim.

I prefer salad for supper; I'm usually not hungry at this time of the day.