Translation of "Sakinleştirici" in English

0.072 sec.

Examples of using "Sakinleştirici" in a sentence and their english translations:

Ağır sakinleştirici etkisindeydim.

I was heavily sedated.

Bu bir sakinleştirici.

This is a downer.

Sakinleştirici oklar havada uçuyor.

Tranquilizer darts fly.

Bir sakinleştirici ister misiniz?

Would you like a tranquilizer?

Hemşire, Tom'a sakinleştirici verdi.

The nurse has given Tom a sedative.

Ona bir sakinleştirici verdim.

I gave her a sedative.

Doktor Tom'a sakinleştirici verdi.

The doctor gave Tom a sedative.

Ona sakinleştirici verdin mi?

Did you give her the tranquilizer?

Hemşire sana bir sakinleştirici verdi.

The nurse gave you a sedative.

- Yatıştırıcı etkiliyor.
- Sakinleştirici etkisini gösteriyor.

The sedative is taking effect.

Ona hafif bir sakinleştirici verdim.

I gave her a mild sedative.

Doktor ona bir sakinleştirici verdi.

The doctor gave him a sedative.

Sanırım çantamda biraz sakinleştirici var.

I guess I have some tranquilizers in my bag.

Tom sakinleştirici bir dart tarafından vuruldu.

Tom was hit by a tranquilizer dart.

Gubbi'yi acilen götürürken bir sakinleştirici atışı daha yapılıyor.

the sixth person to be mauled in what amounted to a ten hour siege...

Fadıl, Leyla'yı uyuşturmak için güçlü bir sakinleştirici kullandı.

Fadil used a powerful sedative to drug Layla.

Balık tutmayı çok seviyorum. Bu oldukça sakinleştirici bir zaman geçirme yöntemi.

I like to fish; it's a very relaxing way to spend the day.