Translation of "Sınırına" in English

Onun sabrı sınırına ulaştı.

His patience reached its limit.

Hız sınırına uyman gerekir.

You should observe the speed limit.

Nijmegen, Alman sınırına yakındır.

Nijmegen is close to the German border.

Türkiye sınırına doğru gidiyorlar.

They are heading towards the boarder with Turkey.

- Sami güvenle Mısır sınırına geldi.
- Sami güvenli biçimde Mısır sınırına ulaştı.

Sami arrived safely on the Egyptian border.

Tom araçla Meksika sınırına gidiyordu.

Tom was driving to the Mexican border.

O, İspanyol sınırına doğru, güneye kaçtı.

She fled south towards the Spanish border.

Beni yaşam ve sanatın sınırına iteceğini düşündüm.

that that would push me further into the margins of both life and art.

O sonbaharda Madrid'i yeniden işgal etmenin ve Wellington'un ordusunu Portekiz sınırına geri

Though that autumn, he had the satisfaction of re-occupying Madrid, and pursuing Wellington’s

Fransız sınırına geri çekilmekten başka seçeneği yoktu ve geride iyi tedarik edilmiş birkaç garnizon bıraktı.

back towards the French frontier, leaving behind several, well-supplied garrisons.