Translation of "Süpürge" in English

- Bu elektrikli süpürge ağırdır.
- Bu elektrikli süpürge ağır.

This vacuum cleaner is heavy.

O bir süpürge getirdi.

She brought a broom.

Elektrikli süpürge kaç yaşında?

How old is this vacuum cleaner?

Bu elektrikli süpürge, gürültülüdür.

This vacuum cleaner is noisy.

Bu sihirli bir süpürge.

This is a magic broom.

Cadılar süpürge üzerinde uçarlar.

Witches fly on broomsticks.

Tom bir süpürge getirdi.

Tom brought a broom.

Lütfen faraşı süpürge dolabına koy.

Please put the dustpan in the broom closet.

Biz bir süpürge ile süpürüyoruz.

We sweep with a broom.

Bir süpürge ile yeri temizleyebilirim.

I clean the floor with a broom.

Süpermarkette bir elektrikli süpürge aldı.

- She bought a Hoover at the supermarket.
- She bought a vacuum cleaner at the supermarket.

Yeni bir süpürge temiz süpürür.

A new broom sweeps clean.

Bu sihirli bir süpürge sopası.

- This is a magic broom.
- This is a magic broomstick.

Onlar yeni bir elektrikli süpürge aldılar.

They bought a new vacuum cleaner.

Bu elektrikli süpürge çok gürültü yapıyor.

This vacuum cleaner makes a lot of noise.

O, çocuklarını eğitmek için saçını süpürge etti.

She took pains to educate her children.

Bu zemini süpürmek için, bir süpürge isteyin .

We must ask for a broom to sweep the floor.

Saçını süpürge etti, bir teşekkür bile görmedi.

All she got for her pains was ingratitude.

Bir süpürge al ve temizlememize yardım et.

Grab a broom and help us clean.

Sen gerçekten bir cadıysan süpürge sapın nerede?

If you're really a witch, where's your broomstick?

Tom eline bir süpürge alıp süpürmeye başladı.

Tom picked up a broom and started sweeping.

Ve elinde bir süpürge sapı tutuyor, görünen böyle gibi,

and he's holding a broom in his hand, it looks like,

Bana süpürge ve faraşı ver lütfen. Yere bazı kırıntılar döktüm.

Pass me the broom and dustpan, please. I spilled some crumbs on the floor.

- Meryem klasik bir orta sınıf Amerikan annesi.
- Mary saçını süpürge eden bir anne.

Mary is a soccer mom.