Translation of "Piyangoyu" in English

0.004 sec.

Examples of using "Piyangoyu" in a sentence and their english translations:

Piyangoyu kazandık.

We won the lottery.

Sen piyangoyu kazandın.

You've won the lottery.

Piyangoyu kazandığını duydum.

I hear you won the lottery.

- Tom'un piyangoyu kazandığını biliyorum.
- Ben Tom'un piyangoyu kazandığını biliyorum.

- I know that Tom won the lottery.
- I know Tom won the lottery.

- Piyangoyu kazandım.
- Lotoyu tutturdum.

- I've won the lottery.
- I've hit the lottery.

O, genetik piyangoyu kazandı.

He won the genetic lottery.

Piyangoyu kazanmak herkesin hayalidir.

It's everybody's dream to win the lottery.

Piyangoyu kazanmış gibi hissediyorum.

I feel like I won the lottery.

Tom piyangoyu kazanacağını ummuştu.

Tom had hoped that he would win the lottery.

Mary'nin piyangoyu kazandığını biliyorum.

I know that Mary won the lottery.

Sami piyangoyu kazanmak istedi.

Sami wanted to win the lottery.

- Ben piyango kazandım.
- Piyangoyu kazandım.

I won the lottery.

Piyangoyu kazanmış olsan ne yapardın?

What would you do if you won the lottery?

Piyangoyu kazanırsam bir araba alırım.

If I won the lottery, I'd buy you a car.

Piyangoyu kazanınca alışveriş çılgınlığına daldı.

Having won the lottery, she went on a shopping spree.

Piyangoyu mu kazandın? Hadi canım!

You won the lottery? No way!

Tom gerçekten piyangoyu kazandı mı?

Did Tom really win a lottery?

Ben az önce piyangoyu kazandım.

I just won the lottery.

Mary piyangoyu kazandığını kimseye söylemedi.

Mary didn't tell anyone that she'd won the lottery.

Eğer piyangoyu kazanırsan, parayla ne alırsın?

If you were to win the lottery, what would you buy with the money?

Milli piyangoyu kazanırsam, lüks içinde yaşayabilirim.

If I win the lottery, I'll be able to live high on the hog.

Şanslı herif az önce piyangoyu kazandı.

The lucky sod just won the lottery.

Tom az önce piyangoyu kazandığına inanamadı.

- Tom couldn't believe that he had just won the lottery.
- Tom couldn't believe he'd just won the lottery.

- Tom piyangoyu kazandı.
- Tom lotaryayı kazandı.

Tom won the lottery.

Piyangoyu kazanırsam yeni bir araba alırım.

If I won the lottery, I'd buy a new car.

Piyangoyu kazandım ve biz Bahamalar'a gidiyoruz.

I won the lottery and we're going to the Bahamas.

O, genetik piyangoyu kazandığını kabul ediyor.

She admits that she won the genetic lottery.

- Sami piyangoyu kazandı.
- Sami lotaryayı kazandı.

Sami won the lottery.

Ben zengin olacağım. Az önce piyangoyu kazandım.

I'm going to be rich. I just won the lottery.

Mary piyangoyu kazandı ama sonra biletini kaybetti.

Mary won the lottery, but then she lost her ticket.

Piyangoyu kazanırsam sana yeni bir araba alırım.

If I won the lottery, I'd buy you a new car.

Tom piyangoyu kazandı ama bir yıl sonra iflas etti.

Tom won the lottery, but went bankrupt a year later.

Tom, piyangoyu kazanırsa, yeni bir ev satın alacağını söyledi.

Tom said that if he won the lottery, he'd buy a new house.

- Tom iki kez lotoyu tutturdu.
- Tom piyangoyu iki defa kazandı.

Tom won the lottery twice.