Translation of "Pişirmenin" in English

Tom yemek pişirmenin erbabıdır.

Tom is a dab hand at cooking.

Yemek pişirmenin kokusu beni acıktırıyor.

The smell of cooking makes me hungry.

O henüz pişirmenin püf noktasına sahip değil.

She hasn't got the knack of cooking yet.

Jane bize yemek pişirmenin zor olmadığını anlattı.

Jane told us that cooking was not difficult.

Bir yumurtayı pişirmenin kaç farklı yolunu biliyorsun?

How many different ways do you know how to cook an egg?

Güzel yemek pişirmenin püf noktası, kaliteli ve taze malzemeler kullanmaktır.

The key to cooking good food is using high-quality, fresh ingredients.

- Yüksek ateşte pişirmeyle kısık ateşte pişirmenin ne farkı var?
- Fokurdatmayla tıkırdatmanın farkı ne?

What's the difference between boiling and simmering?