Translation of "Partine" in English

Partine gitmeyebilirim.

I may not make it to your party.

Partine geliyorum.

I'm coming to your party.

Partine gelebileceğimi sanmıyorum.

- I don't think I can make it to your party.
- I don't think that I can make it to your party.

Partine gelmek istiyorum.

I want to come to your party.

Partine katılmaktan mutluluk duyarım.

I'd be happy to attend your party.

Partine katılamadığım için üzgünüm.

- I am sorry I am unable to attend your party.
- I'm sorry I'm unable to attend your party.
- I'm sorry I'm not able to attend your party.
- I'm sorry I can't attend your party.
- I'm sorry that I'm not able to attend your party.

Partine kaç kişi geldi?

How many people came to your party?

Bu akşam partine geleceğim.

I will come to your party this evening.

Partine gelmediğim için üzgünüm.

- I'm sorry I didn't make it to your party.
- I'm sorry that I didn't make it to your party.

Senin partine gideceğimi sanmıyorum.

- I don't think I'll make it to your party.
- I don't think that I'll make it to your party.

Doğum günü partine gidemedim.

- I could not come to your birthday party.
- I couldn't go to your birthday party.
- I couldn't come to your birthday party.

Doğum günü partine gelemedim.

I couldn't come to your birthday party.

Ben senin partine gelmeyebilirim.

I may not come to your party.

Partine geleceğine söz veriyorum.

- I promise I'll come to your party.
- I promise that I'll come to your party.

Gelecek hafta sonu partine gelemiyorum.

I can't make it to your party next weekend.

Tom'un partine gelememesi bir utanç.

It's a shame Tom couldn't make it to your party.

Tom onu partine çağırmanı istiyor.

Tom wants you to ask him to your party.

Partine gelip gelemeyeceğimden emin değilim.

I'm not sure if I'm going to be able to come to your party.

Bunu senin partine yapabileceğimizi umuyorum.

- I hope we can make it to your party.
- I hope that we can make it to your party.

Bu gece partine gelebilir miyim?

Can I come to your party tonight?

Hiç kimse partine gelmek istemiyor.

Nobody wants to come to your party.

Ben partine katılmaktan mutlu olacağım.

I will be happy to attend your party.

Tom'u partine davet etmeyecek misin?

Aren't you going to invite Tom to your party?

Tom'u partine davet edecek misin?

Are you going to invite Tom to your party?

Partine gelmemi gerçekten istiyor musun?

Do you really want me to come to your party?

Tom'u partine davet etmemen gerektiğini düşünüyorum.

I think you shouldn't invite Tom to your party.

Tom'un partine gelmesini istemediğini mi söylüyorsun?

- Are you saying you don't want Tom to come to your party?
- Are you saying that you don't want Tom to come to your party?

Dün gece partine gelemediğim için üzgünüm.

- I'm sorry I couldn't make it to your party last night.
- I'm sorry that I couldn't make it to your party last night.

Ne yazık ki Tom partine katılamayacak.

Unfortunately, Tom won't be able to attend your party.

Kimi doğum günü partine davet ettin?

- Who did you invite to your birthday party?
- Who have you invited to your birthday party?

Doğum günü partine kimi davet ettin?

Who did you invite to your birthday party?

Bizi partine davet ettiğin için tekrar teşekkürler.

Thanks again for inviting us to your party.

Tom en az ihtimalle partine gelecek kişidir.

Tom is the one least likely to come to your party.

Üzgünüm ama önümüzdeki hafta sonu partine gelemem.

I'm sorry, but I can't come to your party next weekend.

Tom doğum günü partine davet edildi mi?

Was Tom invited to your birthday party?

Tom sana partine neden gelmediğini söyledi mi?

Did Tom tell you why he didn't come to your party?

Tom'u doğum günü partine davet etmek istemiyor musun?

Don't you want to invite Tom to your birthday party?

Beni doğum günü partine davet ettiğin için teşekkür ederim.

Thank you for inviting me to your birthday party.

Sanıyorum sen bana dün geceki partine niçin gitmediğimi sormak istiyorsun.

I suppose you want to ask me why I didn't go to your party last night.