Translation of "Oynayacağım" in English

0.006 sec.

Examples of using "Oynayacağım" in a sentence and their english translations:

Seninle oynayacağım.

I'll play with you.

Tenis oynayacağım.

- I am going to play tennis.
- I'm going to play tennis.

Yarın futbol oynayacağım.

- I am going to play soccer tomorrow.
- I'm going to play soccer tomorrow.

Yarın tenis oynayacağım.

I am going to play tennis tomorrow.

Bir oyun oynayacağım.

- We'll play a game.
- We're going to play a game.

Okuldan sonra futbol oynayacağım.

- I am going to play soccer after school.
- I'm going to play soccer after school.

Öğleden sonra tenis oynayacağım.

- I am going to play tennis in the afternoon.
- I'm going to play tennis in the afternoon.

Önümüzdeki Pazar tenis oynayacağım.

I am going to play tennis next Sunday.

Bugün Tom'la satranç oynayacağım.

I'm going to play chess with Tom today.

Bu akşam tenis oynayacağım.

- I'm going to play tennis this evening.
- I'll play tennis this evening.

Bu akşamüstü tenis oynayacağım.

- I'm going to play tennis this evening.
- I'll play tennis this evening.

Yarın Tom'la tenis oynayacağım.

I'm going to play tennis with Tom tomorrow.

Yarın gidip futbol oynayacağım.

Tomorrow I'll go and play football.

Gelecek pazartesi tenis oynayacağım.

I'm going to play tennis next Monday.

Bu öğleden sonra Naoka'yla oynayacağım.

I will play with Naoko this afternoon.

Bu öğleden sonra tenis oynayacağım.

I will play tennis this afternoon.

Sanırım Tom ile tenis oynayacağım.

I think that I'll play tennis with Tom.

Yarın Tom ile tenis oynayacağım.

I'll be playing tennis with Tom tomorrow.

Büyükannemle yaşarken birlikte oynayacağım kimsem yoktu.

I had nobody to play with when I lived with my grandmother.

Öyleyse seni rahatsız etmek yerine sudoku oynayacağım.

I will play Sudoku then instead of continuing to bother you.

Bu öğleden sonra geç saatlerde Tom'la tenis oynayacağım.

I'll play tennis with Tom later this afternoon.