Translation of "Orayı" in English

"Orayı bulacağımı biliyorum,"

I know I'm gonna get there,

Orayı seveceğini düşünüyorum.

I think you'd like it there.

Sami orayı biliyor.

Sami knows that place.

Biz orayı berbat ettik.

We screwed up there.

Önceki gün orayı terk ettiler.

They left there the day before yesterday.

Hazine için orayı burayı kazdılar.

They dug here and there for treasure.

Lütfen bugün orayı ziyaret et.

Please visit there today.

Orayı nasıl düzenlediğimden emin değilim.

I'm not sure how I got up there.

Bugün orayı taksi durağına çevirmesi gerekiyordu

he had to turn it into a taxi station today

Bu yaz orayı mutlaka ziyaret edecek.

He will visit there this summer for sure.

- Orayı örümcekler basmıştı.
- O yer örümcek kaynıyordu.

The place was crawling with spiders.

En az elli bin kişi orayı ziyaret etti.

No fewer than fifty thousand people visited there.

Notlar alma yerine bütün dersi orayı burayı karalayarak geçirdim.

Instead of taking notes, I spent the whole class doodling.

Düşünün ki Kabeyi Hristiyanlar ele geçiriyor ve orayı kiliseye çeviriyorlar

imagine that the Christians take the Kaaba and turn it into a church

Unzen dağı öylesine güzel bir yer ki birçok insan orayı ziyaret eder.

Mt. Unzen is such a nice place that many people visit there.