Translation of "Oranlarının" in English

0.003 sec.

Examples of using "Oranlarının" in a sentence and their english translations:

Rapor en yüksek açlık oranlarının Afrika’da olduğunu belirtiyor.

The report notes the highest hunger rates are in Africa.

Faiz oranlarının ödünç alanların iş riskine uygun olarak tespit edildiğini biliyorum.

I know that interest rates are fixed in accordance to the borrower's business risk.

Araştırmamız, bu politikalar devam ederse yoksulluk oranlarının önümüzdeki otuz yılda iki katına çıkacağını gösteriyor.

Our research indicates that poverty levels will double over the next thirty years if these policies remain in place.

Z kuşağında depresyon ve intihar oranlarının artışında etkili olan faktörler arasında sosyal medya kullanımı, haberlerde iklim değişikliği, göç ve toplu katliamlar gibi negatif olayların başrol oynaması ve ailelerin ve yetkililerin ölüm için intiharın bir seçenek olması yönündeki hoşgörüsü yer alıyor.

Factors contributing to increased depression and suicide rates for Gen Z include social media use, issues that play negatively in the news such as climate change, immigration and mass shootings, and a greater willingness of families and officials to acknowledge suicide as a cause of death.