Translation of "Muhtemeldir" in English

Sınavı geçmesi muhtemeldir.

He is likely to pass the examination.

Şampiyonluğu kazanması muhtemeldir.

He is likely to win the championship.

Ken'in takımının kazanması muhtemeldir.

Ken's team is likely to win.

Onun hasta olması muhtemeldir.

It is probable that he is ill.

Giriş sınavını geçmesi muhtemeldir.

He's likely to pass the entrance examination.

Tom'un seçilmesi çok muhtemeldir.

- It's very likely Tom will be chosen.
- It's very likely that Tom will be chosen.

Tom'un gecikmesi çok muhtemeldir.

It's very likely that Tom will be late.

Evlerin bodrumlarının sorunları olması muhtemeldir.

The basements of the houses are likely to have problems.

Bugün Tom'un, toplantıya katılmayacağı muhtemeldir.

It's possible Tom won't attend the meeting today.

Onun yine geç kalması muhtemeldir.

He is likely to be late again.

NPD'nin Eyalet meclisine girmesi muhtemeldir.

The NPD is likely to enter the Landtag.

Tom'un hâlâ sarhoş olması muhtemeldir.

Tom is likely to still be drunk.

Böyle bir kazanın tekrar olması muhtemeldir.

Such an accident is likely to happen again.

Tom'un Mary'nin telefon numarasını bilmesi muhtemeldir.

It's likely Tom knows Mary's phone number.

Tom'un seninle gitmek istemediği çok muhtemeldir.

Tom is very likely to not want to go with you.

Tom'un Mary'den daha akıllı olması muhtemeldir.

- Tom is likely to be smarter than Mary.
- Tom is likely to be smarter than Mary is.

Onun böylesine dikkatsiz bir hata yapması muhtemeldir.

It is likely that he has made such a careless mistake.

Bu kitabın sizin için yararlı olması muhtemeldir.

This book is likely to be useful to you.

Hava tahmini göre tayfunun sahile yaklaşması muhtemeldir.

According to the weather forecast, the typhoon is likely to approach the coast.

Tom'un şu an hâlâ Boston'da olması muhtemeldir.

Tom is likely to still be in Boston now.

- Tom'un itaatsiz olması muhtemeldir.
- Tom muhtemelen itaatsizdir.

Tom is likely to be disobedient.

Bence Tom'un bunu nasıl yapacağını bilmesi muhtemeldir.

- I think Tom is likely to know how to do that.
- I think Tom will likely know how to do that.
- I think that Tom is likely to know how to do that.

- Onun sınavı geçmesi muhtemeldir.
- O muhtemelen sınavı geçecek.

It is likely that he will pass the examination.

Tom'un buraya geldiğinde çok yorgun olması çok muhtemeldir.

Tom is very likely to be very tired when he gets here.

- Tom muhtemelen hapiste ölecek.
- Tom'un hapiste ölmesi muhtemeldir.

Tom is likely to die in jail.

- Onun bu oyunu kazanması muhtemeldir.
- O, muhtemelen bu oyunu kazanır.

He is likely to win this game.

- Muhtemelen onu yapmaktan pişman olacağım.
- Onu yapmaktan pişman olmam muhtemeldir.

I'm likely to regret doing that.

Patates cipsi yemeye nazaran patlamış mısır yemenin daha sağlıklı olması muhtemeldir.

It's probably healthier to eat popcorn than it is to eat potato chips.

Eğer İngilizce konuşmuyorsanız iyi bir pozisyon elde etme olasılığınız çok az muhtemeldir.

You're much less likely to get a good position if you don't speak English.

- Tom'un onu yapmak için bir yol bulması muhtemeldir.
- Tom onu yapmak için muhtemelen bir yol bulacak.

Tom is likely to find a way to do that.

- "Irkçı değilim, ama" ile başlayan her cümle aslında büyük ihtimalle çok ırkçıdır.
- "Ben ırkçı değilim, ama" ile başlayan her cümlenin gerçekten çok ırkçı olması muhtemeldir.

Every sentence that starts with "I'm not racist, but" is likely to be very racist indeed.