Translation of "Sorunları" in Dutch

Tom'un sorunları var.

Tom heeft problemen.

Onun sorunları var.

- Hij zit in de problemen.
- Zij zit in de problemen.

Onların kendi sorunları var.

Zij hebben hun eigen problemen.

Tom'un evlilik sorunları var.

Tom heeft huwelijksproblemen.

Tom'un görme sorunları var.

Tom heeft problemen met het zicht.

Onun büyük sorunları var.

Hij heeft grote problemen.

Mary'nin kendi sorunları var.

- Mary heeft haar eigen problemen.
- Maria heeft haar eigen problemen.

Onun solunum sorunları vardı.

Hij had ademhalingsproblemen.

Benim işim sorunları öngörmek.

Het is mijn taak om problemen te anticiperen.

Bu sorunları da çözebilmek için

Om deze problemen aan te pakken,

Kendi yolunuzdaki sorunları fark etmiyorsunuz

Je herkent de obstakels niet die in je weg staan

Belki de Tom'un sorunları vardır.

Misschien heeft Tom problemen.

Sizin gibi aynı sorunları yaşıyoruz.

We hebben dezelfde problemen als jij.

Çevre sorunları hakkında çok şey biliyorum.

- Ik weet veel over milieuproblemen.
- Ik weet veel over ecologische problemen.

Biz hâlâ o aynı sorunları yaşıyoruz.

We hebben nog steeds dezelfde problemen.

Bu sadece sorunları daha kötü yapacak.

Dan wordt het alleen maar erger.

Tom gerçekten sorunları hakkında fazla konuşmaz.

Tom praat niet echt veel over zijn problemen.

Tom'un kişisel sorunları hakkında her şeyi biliyorum.

- Ik weet alles van Toms persoonlijke problemen.
- Ik weet alles over de persoonlijke problemen van Tom.

Onların mali sorunları, yılın ikinci yarısında başladı.

Hun financiële problemen begonnen in de tweede helft van het jaar.

Neden Tom'un her zaman para sorunları var?

Waarom heeft Tom altijd geldproblemen?

Özel sorunları tartışmakla siyasi meseleleri tartışmak aynı şey değil.

Ruziën over politiek is anders dan over privézaken.

Organların satışı yasal hale getirilirse potansiyel sağlık sorunları ortaya çıkabilir.

Als de verkoop van organen wordt gelegaliseerd, kunnen er mogelijke gezondheidsproblemen ontstaan.