Translation of "Maaşlı" in English

Yüksek maaşlı bir işim yok.

I don't have a high-paying job.

İyi maaşlı bir kariyer seçeneği yoktu.

So high-paying careers were not really an option.

Daha yüksek maaşlı bir işe başvurmayı düşünüyor.

He is thinking about applying for a better-paying job.

Vatandaşlar ayrıca neredeyse bir ''hak'' gibi görülen devlet memurluğunda iyi maaşlı işlere alıştı.

Citizens have also got used to having nearly the “right” to a well-paid job in the

Bazı insanların ilgisini çekmeyebilir fakat maaşlı bir adam kalmayı tercih ediyorum; Geçinmek için çok fazla kaygılanmak zorunda değilim.

It may not appeal to some, but I prefer to remain a salaried man; I don't have to worry so much about making both ends meet.