Translation of "Vatandaşlar" in English

0.106 sec.

Examples of using "Vatandaşlar" in a sentence and their english translations:

Vatandaşlar ”El Día.)

citizens” El Día.)

Vatandaşlar diktatörlüğe karşı ayaklandı.

The citizens uprose against the dictatorship.

Başbelaları nadiren model vatandaşlar olurlar.

Troublemakers rarely become model citizens.

İsyan güneyli vatandaşlar tarafından yürütüldü.

The revolt was led by the southern citizenry.

Tüm vatandaşlar hukuka saygılı olmalı.

All citizens should respect the law.

Banka özel vatandaşlar tarafından çalıştırıldı.

The bank was run by private citizens.

Vatandaşlar sözümüze olan inançlarını yitirmeye başlıyorlardı.

Citizens were beginning to lose faith in our promise.

Vatandaşlar belediye binasında sağlık hizmetleri konusunu tartışıyorlar.

Citizens are debating about health care at City Hall.

Vatandaşlar her türlü yüksek sübvansiyona ve ödeneklere alıştı ve

Citizens have got used to a high level of subsidies and allowances, and not having to

Şeffaflık sorumluluğu destekler ve vatandaşlar için hükümetlerinin ne yaptığı hakkında bilgi sağlar.

Transparency promotes accountability and provides information for citizens about what their Government is doing.

Vatandaşlar ayrıca neredeyse bir ''hak'' gibi görülen devlet memurluğunda iyi maaşlı işlere alıştı.

Citizens have also got used to having nearly the “right” to a well-paid job in the

Fikir şu ki, özel ekonomik bölge oluşturduğunuzda, hem vatandaşlar hem de siyasi elit

The idea is that, when you have a special economic zone, both the citizens and the political

Siraküza Kralı, Romalı müttefiklerini bu konuda uyardı ve Sicilya'daki Romalı Praetor* derhal harekete geçti. *(Eski Roma'da vatandaşlar arasındaki uyuşmazlıkları çözen yargıç ve yönetici konumunda olan yetkililere verilen isim)

The Syracusian King informs his allies of this, and the Roman praetor in Sicily reacts promptly.