Translation of "Mısır'daki" in English

0.004 sec.

Examples of using "Mısır'daki" in a sentence and their english translations:

Mısır'daki güneş tapınağından

From the sun temple in Egypt

Leyla, Mısır'daki Kahire'ye yerleşti.

Layla settled in Cairo, Egypt.

Ancak, Napolyon, Davout'un Mısır'daki performansıyla kazanılmıştı;

However, Napoleon had been won over  by Davout’s performance in Egypt;  

Fadıl, Mısır'daki küçük bir kasabada büyüdü.

Fadil grew up in a small town in Egypt.

Sami, babasıyla birlikte Mısır'daki Kahire'de yaşıyordu.

Sami was living in Cairo, Egypt, with his father.

Sami, Mısır'daki çocuklarını aradı ama boşunaydı.

Sami searched for his children in Egypt but in vain.

4.000 yılındaki Mısır'daki taş paletlere çok benzer.

from old Egypt, 4th millennium Egypt, on slate palettes.

Sami gidip Mısır'daki ailesine katılmaya karar verdi.

Sami has decided to go and join his family in Egypt.

, Mısır'daki bir çatışmadan bu yana kıyasıya bir rakip

Lannes had to work closely with Marshal Murat,  

O size Mısır'daki karısından ve çocuklarından bahsetti mi?

Did he tell you about his wife and children in Egypt?

Sami, Mısır'daki en büyük soygunlardan birindeki rolü nedeniyle hapse atıldı.

Sami was jailed for his part in one of the biggest robberies in Egypt.