Translation of "Müzisyeni" in English

0.005 sec.

Examples of using "Müzisyeni" in a sentence and their english translations:

Herkes müzisyeni sever.

Everybody loves the musician.

Tom bir caz müzisyeni.

Tom is a jazz musician.

Mühendisi, mucidi, matematikçisi, anatomisti, müzisyeni, heykeltraşı,

engineer, inventor, mathematician, anatomist, musician, sculptor,

Tom sokak müzisyeni olarak hayatını kazanıyor.

Tom earns his living as a street musician.

Bir caz müzisyeni gibi yemek yaptı.

She cooked like a jazz musician.

Bazen bir İtalyan sokak müzisyeni şehre geldi.

Sometimes an Italian street musician came to town.

Tom bir sokak müzisyeni olarak geçinmeyi zor buldu.

Tom found it hard to make a living as a street musician.

Tom tam zamanlı stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik mesleğini bıraktı.

Tom gave up his teaching job to become a full-time studio musician.

Bir stüdyo müzisyeni olmak için hazırlıksız okumada iyi olmak zorunda mısın?

Do you have to be good at sight-reading in order to be a studio musician?

Esas olarak bir stüdyo müzisyeni olarak çalışsam da, fazladan para kazanmak için biraz sokak çalgıcılığı yaparım.

Though I mainly work as a studio musician, I do a little busking to make some extra money.

O bir gece kulübü müzisyeni olarak iyi bir geçim sağlayamadığı için tüm günlük bir işe girmek zorunda kaldı.

Since Tom couldn't make a decent living as a nightclub musician, he had to get a day job.

- Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- Bu dergiye göre, benim sevdiğim sanatçı gelecek bahar bir jazz müzisyeni ile evlenecek.

According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring.