Translation of "Limonları" in English

Turunçgil meyve: kaya gibi, elmas sertliğinde misket limonları.

Citrus fruit: rock-solid limes with the density of diamonds.

Tom'un bana limonata yapmam için verdiği limonları kullandım.

I used the lemons that Tom gave me to make lemonade.

İnsanların dikkatini vermediği bir anda limonları fincanların altına koyun.

when people are not paying attention, put the limes underneath the cups.