Translation of "Koyuldu" in English

Polis, suçu çözmeye koyuldu.

The police set out to solve the crime.

Amcama lösemi tanısı koyuldu.

My uncle has been diagnosed with leukemia.

Tom'a Alzheimer tanısı koyuldu

Tom has been diagnosed with Alzheimer's.

O Kyushu için yola koyuldu.

He has set off for Kyushu.

İthal otomobillere özel bir vergi koyuldu.

A special tax was imposed on imported cars.

Tom ceketini aldı ve yola koyuldu.

Tom grabbed his jacket and headed out the door.

Jim dizüstü bilgisayarında bir şeyler yazmaya koyuldu.

Jim set out to write something in his notebook.

İberlilere direkt saldırmak yerine , kendi ordugâhını kurdu ve beklemeye koyuldu.

Instead of attacking the Iberians head-on, he erected his own fortified camp and waited.