Translation of "Kitapta" in English

- Kitapta Tom'dan bahsediliyor.
- Kitapta Tom'un adı geçiyor.

Tom is mentioned in the book.

Kitapta ne yazılı?

What is written in the book?

- Kitapta Tom'dan da bahsedilmişti.
- Kitapta Tom'un da adı geçiyordu.

- Tom was mentioned in the book as well.
- Tom was also mentioned in the book.
- Tom was mentioned in the book, too.

Hikayeyi bir kitapta okudum.

I read the story in a book.

Onu bir kitapta okumuştum.

I read it in some book.

- Bu kitapta birçok resim var.
- Bu kitapta bir sürü resim var.

- There are many pictures in this book.
- There are a lot of pictures in this book.

Kitapta bir resim bolluğu var.

There is an abundance of pictures in the book.

O, kitapta birkaç uyarı yaptı.

He made a few remarks on the book.

Onun kitapta söylediklerine katılıyor musun?

Do you agree with what he says in the book?

O hikayeyi bir kitapta okudum.

I read that story in some book.

Bu kitapta birçok resim var.

This book has many pictures.

O, kitapta her hileyi kullandı.

He used every trick in the book.

Onun kitapta yazdıklarına katılıyor musunuz?

Do you agree with what he wrote in the book?

Öğrenciler o kitapta ne okuduklarını hatırlamadılar.

The students didn't remember what they read in that book.

Bir kitapta tempuranın nasıl yapıldığını okudum.

I read about how to make tempura in a book.

Birçok İngiliz atasözleri bu kitapta toplanır.

Many English proverbs are collected in this book.

Bu kitapta herhangi bir fıkra bulmadım.

I didn't find any jokes in this book.

Bu kitapta üç yüz sayfa var.

There are three hundred pages in this book.

Bu kitapta çok güzel fotoğraflar var.

This book has many beautiful pictures.

Bu kitapta en sevdiğin karakter kim?

Who's your favorite character in this book?

Sami bütün bunları bir kitapta toplayacak.

Sami will put all of that into a book.

İkinci kitapta birincikinden daha fazla hata var.

The second book has more errors than the first.

Bu kitapta o kadar çok konu yok.

There's not so much text in this book.

Bir kitapta yazılmışsa, bunun doğru olması gerekir.

If it's written in a book, it must be true.

Tom her zaman burnunu bir kitapta gömdü.

Tom always has his nose buried in a book.

Bir dakika. Onu bu kitapta bulabilip bulamayacağıma bakacağım.

Just a minute. I'll see if I can find it in this book.

- Bu kitap çok güzel fotoğraflara sahip.
- Bu kitapta çok güzel fotoğraflar var.

This book has many beautiful pictures.

- O acele ile basıldığı için, kitabın bir sürü baskı hataları var.
- Alelacele basıldığı için kitapta birçok baskı hatası var.

As it was printed in haste, the book has many misprints.

- Bu kitap birçok güzel resme sahip.
- Bu kitabın birçok güzel resmi var.
- Bu kitapta bir sürü güzel resim var.

This book has lots of pretty picures.

Alice nehir kıyısında kız kardeşinin yanında oturmaktan sıkılmaya başlamıştı ve yapacak da bir şeyi olmadığından bir iki kez kız kardeşinin okuduğu kitaba çaktırmadan bakıverdi fakat kitapta resim ya da diyalog yoktu, Alice de "resimsiz ve diyalogsuz bir kitap ne işe yarar" diye kendi kendine düşündü.

Alice was beginning to get very tired of sitting by her sister on the bank, and of having nothing to do: once or twice she had peeped into the book her sister was reading, but it had no pictures or conversations in it, 'and what is the use of a book,' thought Alice 'without pictures or conversation?'