Translation of "Sürü" in Hungarian

0.008 sec.

Examples of using "Sürü" in a sentence and their hungarian translations:

- Benim bir sürü sorum var.
- Bir sürü sorum var.

- Egy csomó kérdésem van.
- Rengeteg kérdésem van.

Bir sürü kısıtlamam vardı.

számos akadályt kellett leküzdenem.

Bir sürü mobilyamız vardı.

Sok bútorunk volt.

Bir sürü resmim var.

Sok képem van.

Bir sürü hata yaptım.

Sok hibát követtem el.

Bir sürü insanla görüşüyorum.

Sok emberrel találkozom.

Bir sürü şarabımız var.

Bőven van borunk.

Bir sürü insan oradaydı.

Sokan voltak ott.

Bir sürü soru olacak.

Sok kérdés lesz.

Bir sürü meyve var.

Sok gyümölcs van.

Bir sürü çiçeğim var.

- Sok virágom van.
- Rengeteg virágom van.

Bir sürü buz ekleyin.

Adjon hozzá sok jeget.

Bir sürü zamanın var.

Sok időd van.

Bir sürü şey aldım.

Egy csomó cuccot vettem.

Bu bir sürü para.

Az egy csomó pénz.

Bir sürü havuç yerim.

Sok sárgarépát fogyasztok.

Bir sürü düşmanım var.

Sok ellenségem van.

Bir sürü problemim var.

Sok problémám van.

Bir sürü TV izliyoruz.

Sokat tévézünk.

- Burada bir sürü asker öldü.
- Bir sürü asker burada öldü.

- Sok katona esett el itt.
- Sok katona meghalt itt.

- Benim odamda bir sürü kitap var.
- Odamda bir sürü kitap var.

A szobámban sok könyv van.

Bir sürü el hareketi yapacağım.

Egy csomót fogok gesztikulálni.

Bizi sevecek bir sürü insan

Csomó ember van, aki szerethet minket,

Bir sürü değişime ihtiyacımız var.

Rengeteg változásra van szükségünk.

Bir sürü şey hakkında düşündüm.

Sok mindenen elgondolkodtam,

Fakat sürü, tehlike kokusu alıyor.

De a csorda megszimatolja a veszélyt.

Bu sürü hiçbir yere gidemez...

Ez a csorda nem megy már sehova...

Onlara bir sürü şey eklediler.

Annyi minden van rajtuk!

Bir sürü keşif şansımız var,

Több lehetőség van a felfedezésére,

Bir sürü insan onu bekliyordu.

Sok ember várt rá.

Parkta bir sürü delikanlı çalışıyor.

Sok fiú fut a parkban.

Cevaplanacak bir sürü sorum var.

Van egy csomó megválaszolatlan kérdésem.

Onun bir sürü tanıdıkları var.

- Sok ismerőse van.
- Egy csomó ismeretsége van.

Onların bir sürü öğrencisi var.

Sok diákjuk van.

Evde bir sürü yiyecek vardı.

Sok ennivaló volt a házban.

O bir sürü örnekler ekler.

Sok példát ad hozzá.

Bir sürü doldurulmuş hayvanım var.

Sok plüssállatom van.

Boston'da bir sürü arkadaşım var.

Sok barátom van Bostonban.

Bir sürü zaman boşa gitti.

Sok idő ment kárba.

Önümüzde bir sürü işimiz var.

Nagyon sok munka vár ránk.

Tom bir sürü şeye sahip.

Tom sok mindent birtokol.

Tom bir sürü para buldu.

Tomi talált egy egész köteg pénzt.

Ona bir sürü sorun yarattım.

Sok problémát okoztam neki.

Parkta bir sürü insan vardı.

Rengeteg ember volt a parkban.

Benim bir sürü hayallerim var.

Rengeteg álmom van.

Tom bir sürü hata yaptı.

Tom sok hibát ejtett.

Bir sürü sorun olduğunu biliyorum.

Tudom, sok kérdésed van.

Tom bir sürü hata yapar.

Tom sok hibát követ el.

Tom'un bir sürü mobilyası var.

Tominak sok bútora van.

Bir sürü sorun olduğuna eminim.

Biztosan sok kérdésed van.

Bir sürü zamanı boşa harcıyoruz.

Rengeteg időt elvesztegettünk.

Halledecek bir sürü sorunum var.

Rengeteg megoldandó problémám van.

Tom bir sürü soru sordu.

Tom sokat kérdezett.

Hatırlayacak bir sürü şifre var.

Túl sok kódot kellene fejben tartani.

Bir sürü paket lastiğim var.

Sok gumiszalagom van.

YouTube'ta bir sürü reklam var.

Túl sok hirdetés van a YouTube-on.

Bir sürü büyük eşya aldım.

Sok nagyszerű dolgot vettem.

Tom bir sürü hikaye yazdı.

Tamás sok történetet írt.

Bir sürü çocuk onları giymektedir.

Sok srác hord ilyet.

Tom'un bir sürü parası var.

Tamásnak sok pénze van.

Tom'un bir sürü sorunu var.

Tomnak sok problémája van.

Odamda bir sürü kitap var

Sok könyv van a szobámban.

Tom'un bir sürü fırsatları vardı.

Tomnak sok lehetősége volt.

Hayatımda bir sürü şey oldu.

Egy csomó szarság történt már az életemben.

Tom bir sürü fotoğraf çekti.

Tom sok képet készített.

Tom'un bir sürü sorusu vardı.

Tomnak voltak bőven kérdései.

Bir sürü kalemin var mı?

Sok tollad van?

Ben bir sürü kitap aldım.

- Vettem egy csomó könyvet.
- Sok könyvet vettem.

Ben bir sürü kitap okudum.

- Elolvastam jó sok könyvet.
- Sok könyvet olvastam.

Tom'un bir sürü bagajı var.

Tomnak rengeteg kézi poggyásza van.

Bir sürü uykusuz gecelerim vardı.

Sok álmatlan éjszakám volt.

Bir sürü eski mektup attı.

Eldobott egy csomó régi levelet.

Bir sürü aptalca hatalar yaptım.

Egy rakás ostoba hibát vétettem.

- Güzel olmanın bir sürü yararı vardır.
- Güzel olmanın bir sürü faydası vardır.

Sok előnye van annak, ha valaki szép.

Fakat bu sürü pek başarılı değil.

De ez a falka még bizonytalan.

Onun burada bir sürü arkadaşları var.

Sok barátja van itt.

Kyoto'da bir sürü eski tapınaklar var.

Sok régi templom van Kiotóban.

Dağın üzerinde bir sürü maymun var.

Sok majom él a hegyen.

Tom bir sürü parayı miras aldı.

Tomi sok pénzt örökölt.

Onun bir sürü değerli kitapları var.

- Neki sok értékes könyve van.
- Sok értékes könyve van.

Yaşadığın bögede bir sürü göl var.

Ott sok tenger van, ahol te élsz.

Bugün yapacak bir sürü işim var.

- Sok dolgom van ma.
- Sok tennivalóm van ma.

Bugün burada bir sürü insan var.

Ma rengeteg ember van itt.

Onun vücudunda bir sürü dövme var.

Sok tetoválás van a testén.

Bu bomba bir sürü kişiyi öldürebilir.

Ez a bomba rengeteg embert meg tud ölni.

Onun yapacak bir sürü işi var.

- Sok a munkája.
- Sok munkája van.

Tom bir sürü Fransızca kitaplar okudu.

Tomi egy csomó francia könyvet elolvasott.

Tom'un bir sürü Fransızca kitapları var.

Tomnak sok franciakönyve van.

Bir sürü zorluklar yaşadığını hayal ediyorum.

- Képzelem, hogy sok nehézségen mentél keresztül.
- El tudom képzelni, hogy sok nehézségen mentél keresztül.

Tom bana bir sürü soru sordu.

Tom feltett nekem egy csomó kérdést.

Tom bir sürü sorunlara neden oluyor.

Tom rengeteg problémát okoz.

Yatak bir sürü yer işgal eder.

Az ágy sok helyet foglal el.

Kendini bir sürü eleştiriye maruz bırakıyorsun.

Sok bírálatnak teszed ki magad.

Tom Mary'nin bir sürü fotoğrafını çekti.

Tom sok képet készített Maryről.

Tom partide bir sürü fotoğraf çekti.

Tom sok képet készített a partin.

Bu ormanda bir sürü yılan vardır.

Sok kígyó van ebben az erdőben.