Translation of "Sürü" in Chinese

0.012 sec.

Examples of using "Sürü" in a sentence and their chinese translations:

Bir sürü mobilyamız vardı.

我們有很多家具。

Bir sürü resmim var.

我有很多照片。

Bir sürü insan vardı.

有很多人。

Bir sürü zamanımız var.

我們有很多時間。

O bir sürü nakit.

那是很多錢。

Bir sürü fikrim var.

我有许多主意。

Bir sürü sorum var.

我有许多问题。

Bir sürü kedim var.

我有很多狗。

Bir sürü koyunum var.

我有很多綿羊。

- Benim odamda bir sürü kitap var.
- Odamda bir sürü kitap var.

我房間裡有很多書。

Gökyüzünde bir sürü yıldız görebilirsin.

你能看到天空中的繁星。

Kyoto'nun bir sürü üniversitesi var.

京都有很多所大学。

Bir sürü sivrisinek ısırıklarım var.

我被很多的蚊子叮了。

Hâlâ bir sürü zamanımız kaldı.

我們還剩下很多時間。

Tom'un bir sürü yeteneği var.

汤姆多才多艺。

Onun bir sürü hobileri vardır.

他有很多兴趣爱好。

Arabaya bir sürü bagaj yükledik.

我們往車裡装了很多行李。

Kitaplığımda bir sürü kitabım var.

我有大量的书在我的书架上。

Bir sürü kütüphane kitabı kaybetti.

她丢了很多的图书馆的书。

Sepette bir sürü yumurta var.

篮子里有很多鸡蛋。

Onun bir sürü parası var.

他拿到了很大一笔钱。

Ona bir sürü sorun yarattım.

我給他帶來了很多麻煩。

Japonya'da bir sürü kaplıca var.

日本有很多温泉。

İlgilenecek bir sürü sorunumuz var.

我們有很多問題要處理。

Bir sürü İtalyan Avustralya'ya gitti.

許多義大利人去了澳大利亞。

Yapacak bir sürü işim var.

我有很多工作要做。

Dün bir sürü ziyaretçimiz vardı.

我們昨天有許多訪客。

Meksika'da bir sürü gecekondu var.

在墨西哥有很多貧民窟。

Benim bir sürü pişmanlıklarım var.

我觉得太遗憾了。

Stadyumda bir sürü insan vardı.

體育場裏人山人海。

Bir sürü kalemin var mı?

你有很多笔吗?

Burada bir sürü asker öldürüldü.

許多士兵在這裡陣亡。

Bir sürü kitaba ihtiyacım var.

我需要很多書。

Konserde bir sürü kişi vardı.

音乐会上有很多人。

Bir sürü yazım hataları yaptı.

她犯了很多拼寫錯誤。

Tom bir sürü hurda biriktirdi.

湯姆屯了很多垃圾。

Konserde bir sürü insan vardı.

音乐会上有很多人。

Parkta bir sürü insan vardı.

公园里有很多人。

Lütfen bir sürü kurşun kalem al.

請拿多點鉛筆來。

Bir sürü ünlü kişi buraya gelir.

許多名人來這裡。

Resim bir sürü anıyı geri getirdi.

照片使我憶起了很多往事。

Köprü bize bir sürü zaman kazandırdı.

那條橋為我們節省了不少時間。

O, oğluna bir sürü hediye bıraktı.

她留了很多钱给她儿子。

Japonya'da bir sürü insan siyasete kayıtsız.

很多日本人对政治冷淡。

Bob'ın odasında bir sürü kitap var.

鲍勃在他房间里有很多书。

Dün tavuklarımız bir sürü yumurta yumurtladı.

我們養的母雞昨天生了很多蛋。

Yaşadığın bögede bir sürü göl var.

在你生活的地方有许多湖泊。

Hong Kong'ta bir sürü arkadaşı var.

她在香港有很多朋友。

Bu bomba bir sürü kişiyi öldürebilir.

这个炸弹可以炸死很多人。

Onun bir sürü İngilizce kitabı var.

她有很多英文書。

O, bir sürü orijinal fikirlere sahiptir.

他有很多獨到的見解。

Stadyumda bir sürü coşkulu taraftar vardı.

体育场里有很多兴奋的球迷。

Yabancı ülkelerde bir sürü arkadaşım var.

我有很多外國朋友。

Yatak bir sürü yer işgal eder.

床占了很多空間。

Yatak bir sürü yer işgal etti.

床占了很多空間。

Bu bomba bir sürü insanı öldürebilir.

这个炸弹可以炸死很多人。

Bu gölette bir sürü kurbağa vardı.

以前在這個池塘裡有許多青蛙。

Bu ormanda bir sürü kuş var.

这个森林里有很多小鸟。

Onun yapacak bir sürü işi var.

她有很多事要做。

Roma bir sürü antik yapılara sahiptir.

罗马有很多古建筑。

Tom'un okulda bir sürü sorunları vardı.

汤姆在学校遇到了很多问题。

Tom tostuna bir sürü bal koydu.

- 汤姆往他的面包片上放了许多蜂蜜。
- 汤姆往他的吐司上放了许多蜂蜜。

Bir sürü valizle seyahat etmeyi sevmiyorum.

我出门不喜欢带很多行李。

- Tur O kompozisyonunda bir sürü imla hatası yaptı.
- O kompozisyonunda bir sürü imla hatası yaptı.

他作文中有很多語法錯誤。

Geç kaldığı için bir sürü bahane uydurdu.

他為遲到找了很多的藉口。

Gençken bir sürü kitap okusan iyi olur.

你最好在年轻的时候多读点书。

Bir sürü nesli tükenmekte olan türler var.

有許多瀕危物种。

Onun kızı bir sürü şiiri ezbere okuyabilir.

他的女儿能背诵很多诗。

Burada şimdi bir sürü yeni bina var.

这里现在有了许多新建筑。

Hayal kurarak bir sürü zamanı boşa harcarım.

我浪費了很多時間作白日夢。

Öğretmen bize bir sürü ev ödevi verdi.

老师给了我们很多功课。

Kuzey Almanya'da bir sürü güzel kaleler var.

在德國北部有很多美麗的城堡?

Bu mağazanın bir sürü büyük hediyeleri var.

这家商店有大量的极好的礼物

Kütüphanenin önünde büyüyen bir sürü ağaç var.

图书馆前种着许多树。

Nehrin uzak kıyısında bir sürü çöp var.

河對岸有很多的垃圾。

Onun bir sürü arkadaşı var gibi görünüyor.

她看起來好像有很多朋友。

Tom'un Boston'da yaşayan bir sürü arkadaşları var.

湯姆有很多朋友住在波士頓。

Hâlâ tartışacak başka bir sürü şeylerimiz var.

我们还有许多别的事情要讨论。

- Benim bir sürü ev ödevim var.
- Çok ödevim var.
- Benim çok ödevim var.
- Bir sürü ödevim var.

我有很多功課。

Bu yaz bir sürü genç insan Hawaii'ye gitti.

今年夏天滿多情人去夏威夷旅行。

Tom orada bir sürü kişinin olacağından şüphe etmiyordu.

汤姆确定那里会有很多人。

Bugün, bir sürü insan işsiz kalma konusunda endişeleniyor.

今天,許多人擔心失去工作。

Onu yapmamak için bir sürü iyi nedenler var.

不可做的原因多了。

- Evrende bir sürü galaksi vardır.
- Evrende birçok gökada var.

在宇宙中有很多星系。

- Parkta bir sürü kişi var.
- Parkta çok insan var.

公园里有很多人。

- Bugün bir sürü ödevim var.
- Bugün çok ödevim var.

今天我有很多功課要做。

- O aşırı para harcıyor.
- Onun bir sürü parası var.

他有很多钱。

Bir sürü ev ödevi olduğu için Tom dışarı gidemiyor.

汤姆因为有很多作业不能外出。

Bir sürü çiçeğim var. Bazıları kırmızı ve bazıları da sarı.

我種了很多花,有些是紅色的,有些是黃色的。

- Bir sürü arkadaşım var.
- Birçok arkadaşım var.
- Çok arkadaşım var.

- 我有很多朋友。
- 我有好多朋友。

Yeni bir ev inşa etmek bir sürü paraya mâl olur.

建新家花了很多錢。

- O bir sürü yabancı pullara sahipti.
- O birçok yabancı pula sahipti.

他有很多外國郵票。

Eğer bu modern donanımı kullanırsanız bir sürü iş gücü tasarruf edecektir.

如果人們使用這些現代化的機器, 那將節省很多人力。

Londraya giderken Bay Higgins Tom ve Susie'ye bir sürü ilginç şeyler söyledi.

在去倫敦的路上,Higgins先生和Tom和Susie說了許多有趣的事。

Bir sürü işim yok ama bu hafta beni ofiste tutmak için yeterli.

其实我工作并不多,但足以让我这周在办公室里忙着了。

Onun bir sürü kız arkadaşı olmasına rağmen o hala bir oyuncu değil.

他虽然有好多女朋友,但是还不是一个花花公子。

- Japonya'da bir sürü güzel mekân var.
- Japonya'da çok sayıda güzel yerler vardır.

日本有很多漂亮的地方。