Translation of "Kişiyim" in English

Kurtulan tek kişiyim.

I'm the only one who survived.

Kalan tek kişiyim.

I'm the only one left.

Ben sorumlu kişiyim.

I'm the person in charge.

- Ben buradaki en küçük kişiyim.
- Buradaki en genç kişiyim.

I'm the youngest person here.

Ben iyi bir kişiyim.

I'm a good person.

Ben güvenebileceğin tek kişiyim.

I'm the only one you can trust.

Hayatta kalan tek kişiyim.

I'm the only one who survived.

Ben sıradan bir kişiyim.

I am an ordinary person.

Ben sorumlu bir kişiyim.

I'm a responsible person.

Ben ciddi bir kişiyim.

I'm a serious person.

Ben onu öldüren kişiyim.

I'm the one who killed her.

Ben gerçekçi bir kişiyim.

- I'm a realistic person.
- I am a realistic person.

Ben meşgul bir kişiyim.

- I am a very busy person.
- I'm a very busy person.

Ben mantıklı bir kişiyim.

I'm a rational person.

Artık ünlü bir kişiyim.

I'm a famous person now.

Ben güvenilir bir kişiyim.

I'm a trustworthy person.

Ben dağınık bir kişiyim.

I'm a messy person.

Ben cesur bir kişiyim.

I'm a brave person.

Ben akıllı bir kişiyim.

- I'm a smart person.
- I am a smart person.

Ben zeki bir kişiyim.

- I'm a smart person.
- I am a smart person.

Ben Tom'un beklediği kişiyim.

I'm the person Tom is waiting for.

Karşılaşacağın en ahlaksız kişiyim.

I'm the most immoral person you'll ever meet.

Karşılaşacağın en ahlaklı kişiyim.

I'm the most moral person you'll ever meet.

Ben biletleri olan kişiyim.

I'm the one who has the tickets.

Ben erkenden giden kişiyim.

I'm the one who left early.

Ben onu yapan kişiyim.

I'm the one who does that.

Tom'un anahtarını bulan kişiyim.

I'm the one who found Tom's key.

Ben, Tom'u bulan kişiyim.

I'm the one who found Tom.

Ben, Tom'u vuran kişiyim.

I'm the one who shot Tom.

Onu yapmayan tek kişiyim.

I'm the only person who didn't do that.

Ben onu öneren kişiyim.

I'm the one who suggested that.

Ben bunu öneren kişiyim.

I'm the one who suggested this.

Şu anda buradaki tek kişiyim.

I'm the only one here right now.

Ben artık farklı bir kişiyim.

I'm a different person now.

Ben hâlâ öncekiyle aynı kişiyim.

I'm still the same person I was before.

Ben çok rekabetçi bir kişiyim.

I'm a very competitive person.

Ben böyle harika bir kişiyim.

I am such a wonderful person.

Ben tek kişiyim gibi görünüyor.

Seems I'm the only one.

Ben yalnızlığı seven bir kişiyim.

I'm a loner.

Ben çok dikkatli bir kişiyim.

I'm a very careful person.

Ben çok özel bir kişiyim.

I'm a very private person.

Ben onu yapması gereken kişiyim.

- I'm the one who needs to do that.
- I'm the one that needs to do that.

Ben bunu yapabilen tek kişiyim.

I'm the only person who can do this.

Ben çok utangaç bir kişiyim.

I'm a very shy person.

Ben genellikle çöpü çıkaran kişiyim.

- I'm usually the one who takes out the garbage.
- I'm the one who usually take out the garbage.

Burada Fransızca konuşamayan tek kişiyim.

I'm the only one here who can't speak French.

Ben genellikle bulaşıkları yıkayan kişiyim.

- I'm usually the one who washes the dishes.
- I am the one who usually washes the dishes.
- I'm the one who usually washes the dishes.

Buradaki en kısa boylu kişiyim.

I'm the shortest person here.

Ben buradaki en uzun kişiyim.

I'm the tallest person here.

Ben burada en yaşlı kişiyim.

I'm the oldest person here.

Ben çok akıllı bir kişiyim.

- I am a very smart person.
- I'm a very smart person.
- I'm very smart.
- I am very smart.

Tom'a ne olduğunu anlatan kişiyim.

I'm the one who told Tom what happened.

Ben bütün bunları yapan kişiyim.

I'm the one who did all this.

Ben 911'i arayan kişiyim.

I'm the one who called 911.

Ben onu yapabilecek tek kişiyim.

I'm the only one who's able to do that.

Ben dün onu yapan kişiyim.

I'm the person who did that yesterday.

Ben onu yapamayan tek kişiyim.

I'm the only one who couldn't do that.

Ben onu yapan tek kişiyim.

- I'm the only one who does that.
- I'm the only one who's doing that.

Ben onu yapabilen tek kişiyim.

I'm the only person who can do that.

- Senin nerede yaşadığını Tom'a söyleyen kişiyim.
- Senin yaşadığın yeri Tom'a söyleyen kişiyim.

I'm the one who told Tom where you lived.

- Mary'nin nerede yaşadığını Tom'a söyleyen kişiyim.
- Ben, Mary'nin yaşadığı yeri Tom'a söyleyen kişiyim.

I'm the one who told Tom where Mary lived.

Ben bir tür yalnızlığı seven kişiyim.

I'm kind of a loner.

Ben Tom'a teşekkür etmesi gereken kişiyim.

I'm the one who should be thanking Tom.

Ben Tom'a yardım etmesi gereken kişiyim.

I'm the one who should be helping Tom.

Tom'un bu kasabada tanıdığı tek kişiyim.

I'm the only person Tom knows in this town.

Ben burada Fransızca anlayan tek kişiyim.

I'm the only one here who understands French.

Bunu yapmak için vasıflı tek kişiyim.

I'm the only one qualified to do this.

Ben hâlâ eskisi gibi aynı kişiyim.

I'm still the same person I used to be.

Ben kazadan sağ kalan tek kişiyim.

I'm the only one who survived the accident.

Bu grupta Fransızca konuşmayan tek kişiyim.

I'm the only one in this group who doesn't speak French.

Ne yapılması gerektiğini bilen tek kişiyim.

I'm the only one who knows what needs to be done.

Bununla ilgili, ben suçlanacak tek kişiyim.

Concerning this, I'm the one to blame.

Ben bunu her zaman yapan kişiyim.

I'm the one who always does that.

Ailemde Fransızca konuşmayı bilen tek kişiyim.

I'm the only one in my family who knows how to speak French.

Ben o şarkıyı Tom'a öğreten kişiyim.

I'm the one who taught Tom that song.

Ben onu Tom için yapan kişiyim.

I'm the one who does that for Tom.

Ben, Tom'a bir kurbağa yediren kişiyim.

I'm the one who made Tom eat a frog.

- Tom'u öpen kişiyim.
- Tom'u öpen bendim.

I'm the one who kissed Tom.

Onu yapmak zorunda olan tek kişiyim.

I'm the only person who had to do that.

Ben onu yapıyor olan tek kişiyim.

I'm the only one who's been doing that.

Ben onu yapmak isteyen tek kişiyim.

I'm the only one who wanted to do that.

Ben onu yapması gereken tek kişiyim.

I'm the only one that needs to do that.

Ben şimdi onu yapan tek kişiyim.

I'm the only one who's doing that now.

Ben onu yapmaktan hoşlanan tek kişiyim.

I'm the only one who likes doing that.

Ben onu yanlış yapan tek kişiyim.

I'm the only one that did that wrong.

Ben onu yapmak zorunda olan kişiyim.

I'm the person that has to do that.

Ben onu yapmak zorunda kalan kişiyim.

I'm the person who has to do that.

Ben onu yapmayı planlayan tek kişiyim.

- I'm the only one planning on doing that.
- I'm the only one planning to do that.

Ben senin için onları alabilen tek kişiyim.

I'm the only one who can get them for you.

Ben Tom'un tanıdığı satranç oynayabilen tek kişiyim.

I'm the only person Tom knows who can play chess.

Tom'la hala temas halinde olan tek kişiyim.

I'm the only one still in contact with Tom.

Ben listendeki en son kişiyim, değil mi?

I'm the last person on your list, aren't I?

Ben her zaman bilecek en son kişiyim.

I'm always the last to know.