Translation of "Sıradan" in Polish

- Sıradan.
- Alelade.

Bla.

O, sadece sıradan bir kişidir.

Jest po prostu zwyczajną osobą.

Koko sıradan bir goril değil.

Koko nie jest zwyczajnym gorylem.

Tom sadece sıradan bir Joe.

Tom jest po prostu statystycznym Kowalskim.

O sadece sıradan bir kız.

Jest tylko zwykłą dziewczyną.

Ayrıca kurşun kalem sıradan bir kullanıcının

Ołówek to rzecz,

Biz sıradan insanlar için teknoloji geliştiriyoruz.

Projektujemy technologie dla zwykłych ludzi.

Benim sıradan insanlara hiç ilgim yok.

Nie interesują mnie zwykli ludzie.

O, sadece sıradan bir büro çalışanıdır.

On jest zwykłym pracownikiem biura.

Bugün size anlattığım hikâyeler sıradan örnekler değil.

Historie opowiedziane dzisiaj nie są odosobnionymi przykładami.

Vücudumuzun bilgeliği. Tükürük sürekli sahip olduğumuz sıradan bir şey

To coś zwykłego, co cały czas mamy przy sobie,

Sıradan bir beşerin kuantum fiziğini idrak etmesi oldukça güçtür.

Fizyka kwantowa jest zbyt trudna do zrozumienia dla zwykłego śmiertelnika.

- Beni "normal" bir insan gibi görmeyi bırak artık!
- Bana sıradan bir insan gibi davranma.

Przestań na mnie patrzeć jak na „normalnego” człowieka.

Olgun insanlar fikirler hakkında konuşur, aydınlar gerçekler hakkında, ve sıradan insanlar da ne yedikleri hakkında konuşurlar.

Mądrzy ludzie mówią o ideach, intelektualiści o faktach, a zwykli ludzie – o tym, co jedzą.