Translation of "Kaybolmuştu" in English

0.007 sec.

Examples of using "Kaybolmuştu" in a sentence and their english translations:

- Tom düşüncelere daldı.
- Tom düşüncelerinde kaybolmuştu.

Tom was lost in thought.

Ertesi sabah, Caroll Stadt ortadan kaybolmuştu.

The following morning, Caroll Stadt had disappeared.

Geri döndüğümde, çantam bir iz bırakmadan ortadan kaybolmuştu.

When I got back, my bag had disappeared without a trace.

O, otobüs durağına vardığında otobüs zaten gözden kaybolmuştu.

When he arrived at the bus stop, the bus was already out of sight.

O yine ayağa kalktığında kız ve keçi gözden kaybolmuştu.

When he got back up on his feet, the girl and the goat had disappeared.

Göz açıp kapayıncaya kadar, tenis topu büyüklüğünde meyveli börek kaybolmuştu.

In the blink of an eye, the tennis-ball-sized dumpling had disappeared.