Translation of "Daldı" in English

O daldı.

He dived.

Denizaltı daldı.

Submarine submerged.

Düşünceye daldı.

He is lost in thought.

Odaya daldı.

He went into the room with guns blazing.

Havuza daldı.

He dove into the pool.

Kartal, avına daldı.

The eagle dived at its prey.

Bebek uykuya daldı.

The baby fell asleep.

O, videoya daldı.

She was absorbed in the video.

Çalışıyorken, uykuya daldı.

While he was studying, he fell asleep.

Derin düşüncelere daldı.

He was absorbed in deep thought.

O, işine daldı.

She was engrossed in her work.

Tom ölümüne daldı.

Tom plunged to his death.

Hırsız eve daldı.

The thief slipped into the house.

O uykuya daldı.

- She fell asleep.
- He fell asleep.

Tom suya daldı.

Tom plunged into the water.

Tom odaya daldı.

Tom rushed into the room.

Tom uykuya daldı.

Tom dozed off to sleep.

Tom havuza daldı.

- Tom dove into the pool.
- Tom dived into the pool.

Suyun içine daldı.

She plunged into the water.

Tom tuvalete daldı.

Tom ducked into the restroom.

Tom sokağa daldı.

Tom ducked into the alley.

Televizyonun karşısında daldı.

She spaced out in front of the TV.

O, havuza daldı.

She dived into the pool.

Denizaltı suya daldı.

Submarine submerged.

Yüzme havuzuna daldı.

She dived into the swimming pool.

Anne mutfağa daldı.

Anne dashed into the kitchen.

Tom kavgaya daldı.

Tom jumped into the fight.

Bebek derhal uykuya daldı.

The baby went to sleep at once.

Mayuko soğuk suya daldı.

Mayuko dived into the cold water.

Kötü alışkanlığına tekrar daldı.

He slipped into the bad habit again.

Radyo açıkken uykuya daldı.

He fell asleep with the radio on.

Tom, derin düşünceye daldı.

Tom was deep in thought.

O, aceleyle odaya daldı.

He burst into the room.

O hemen uykuya daldı.

He fell asleep right away.

Sonunda bebek uykuya daldı.

At last, the baby fell asleep.

O, denize çıplak daldı.

She dived naked into the sea.

Tom yüzme havuzuna daldı.

Tom dove into the swimming pool.

Gazeteyi okurken uykuya daldı.

He fell asleep while reading the newspaper.

Tom ön kapıdan daldı.

Tom barged through the front door.

Tom okurken uykuya daldı.

Tom fell asleep while reading.

Tom tekrar uykuya daldı.

Tom fell back to sleep.

Dedektif romanlarını okumaya daldı.

He is absorbed in reading detective novels.

Tom yine uykuya daldı.

Tom fell back asleep.

Denizaltı suyun içine daldı.

The submarine submerged in the water.

Denize çıplak olarak daldı.

He dived naked into the sea.

Tom hızla uykuya daldı.

- Tom quickly fell asleep.
- Tom fell asleep quickly.

Tom çabucak uykuya daldı.

- Tom quickly fell asleep.
- Tom fell asleep quickly.

Tom nihayet uykuya daldı.

Tom finally fell asleep.

Tom kanepede uykuya daldı.

- Tom fell asleep on the sofa.
- Tom fell asleep on the couch.

Tom hemen uykuya daldı.

- Tom fell asleep immediately.
- Tom immediately fell asleep.

O bir süre düşüncelere daldı.

He was lost in thought for a while.

O derin bir uykuya daldı.

- He fell into a deep sleep.
- She fell into a profound sleep.

O, derin bir uykuya daldı.

She fell into a deep sleep.

Tom, pencere açık uykuya daldı.

Tom fell asleep with the window open.

Tom lamba açık uykuya daldı.

Tom fell asleep with the light on.

Sonunda ikisi de uykuya daldı.

Finally they both fell asleep.

Bir kitap okuyorken uykuya daldı.

While reading a book, he fell asleep.

Tom fırtına gibi mutfağa daldı.

Tom stormed into the kitchen.

Tom derin bir uykuya daldı.

Tom fell into a deep sleep.

Tom gazete okurken uykuya daldı.

Tom fell asleep while reading the newspaper.

Tom kitap okurken uykuya daldı.

Tom fell asleep while reading a book.

Piyangoyu kazanınca alışveriş çılgınlığına daldı.

Having won the lottery, she went on a shopping spree.

O pencere açıkken uykuya daldı.

He fell asleep with the window open.

Yatağa gider gitmez uykuya daldı.

As soon as he went to bed, he fell asleep.

Tom sınıf içinde uykuya daldı.

Tom fell asleep in class.

Tom fark edilmeden sınıfa daldı.

Tom slipped into the classroom unnoticed.

Tom giysileri ile uykuya daldı.

Tom fell asleep with his clothes on.

Tom televizyon izlerken uykuya daldı.

Tom fell asleep watching TV.

Tom film başladığında uykuya daldı.

Tom fell asleep as soon as the movie started.

Mary film başladığında uykuya daldı.

Mary fell asleep just as the movie started.

Mary filmin ortasında uykuya daldı.

Mary fell asleep halfway through the movie.

Tom aptalca sığ suya daldı.

Tom foolishly dove into shallow water.

Tom soğuk su içine daldı.

Tom dove into the cold water.

Pat elbiselerini çıkardı ve içeri daldı

Pat stripped off his clothes and dived in.

- Tom düşüncelere daldı.
- Tom düşüncelerinde kaybolmuştu.

Tom was lost in thought.

O çocuk kısa sürede uykuya daldı.

That child soon fell asleep.

Tom gözlerini kapattı ve uykuya daldı.

- Tom closed his eyes and fell asleep.
- Tom closed his eyes and drifted off to sleep.

Film başlar başlamaz Tom uykuya daldı.

Tom fell asleep as soon as the movie began.

Tom bir sandalyede otururken uykuya daldı.

Tom fell asleep sitting up in the chair.

Çim üzerine uzandı ve uykuya daldı.

He lay down on the grass and went to sleep.

Muhtemelen beklemekten yoruldu ve uykuya daldı.

He probably got tired of waiting and fell asleep.

Tom bir kitap okurken uykuya daldı.

Tom fell asleep reading a book.

Çocuk kısa sürede yatakta uykuya daldı.

The child soon fell asleep in the bed.

Öğretmen konuşmaya başladığı an uykuya daldı.

She fell asleep the moment the teacher started talking.

Tom, kanepede uzandı ve uykuya daldı.

- Tom stretched out on the sofa and fell asleep.
- Tom stretched out on the couch and fell asleep.

Tom yerde uzandı ve uykuya daldı.

Tom stretched out on the floor and fell asleep.

O bugünlerde tamamen tenis işlerine daldı.

Nowadays she is lost in tennis.

Tom TV'de Olimpiyatları izlerken uykuya daldı.

Tom fell asleep watching the Olympics on TV.

Tom film başlar başlamaz uykuya daldı.

Tom fell asleep almost as soon as the movie started.

Bebek süt dolu midesiyle uykuya daldı.

With her stomach full of milk, the baby fell asleep.

Tom ışıklar söner sönmez uykuya daldı.

Tom fell asleep as soon as the lights went out.