Translation of "Karşıyım" in English

0.007 sec.

Examples of using "Karşıyım" in a sentence and their english translations:

Savaşa karşıyım.

I am against war.

Evliliğe karşıyım.

I'm against marriage.

- Ben bu projeye karşıyım.
- Bu projeye karşıyım.

I am against this project.

- Ben idam cezasına karşıyım.
- Ölüm cezasına karşıyım.

- I'm against the death penalty.
- I am against the death penalty.

Tamamen ona karşıyım.

- I am completely against it.
- I'm completely against it.

Ben buna karşıyım.

I'm against it.

Büyük hükümete karşıyım.

I'm against big government.

Ben neye karşıyım?

What am I up against?

Onun söylediğine karşıyım.

- I dissent from what he said.
- I'm opposed to what he said.

Ben ona karşıyım.

I oppose it.

Ben evliliğe karşıyım.

I'm against the marriage.

Bu greve karşıyım.

I oppose this strike.

- Ben, elbette, savaşa karşıyım.
- Tabii ki de savaşa karşıyım.

I am against the war, of course.

Ben plana tamamen karşıyım.

I'm dead against the plan.

Ben plana oldukça karşıyım.

I am quite opposed to the plan.

Pazar günleri çalışmaya karşıyım.

I am against working on Sundays.

Her tür suistimale karşıyım.

I'm against any kind of abuse.

Ben o tasarıya karşıyım.

I'm opposed to that bill.

Ben o karara karşıyım.

I'm against that resolution.

Kadınlara yönelik şiddete karşıyım.

I'm against violence against women.

Politik doğruluğa şiddetle karşıyım.

I am vehemently opposed to political correctness.

Ben bu geziye karşıyım.

I am against this trip.

- Üzgünüm, ama bu projeye karşıyım.
- Üzgünüm ama ben bu projeye karşıyım.

I'm sorry, but I am opposed to this project.

Üzgünüm, ama bu projeye karşıyım.

I'm sorry, but I am against this project.

Büyük araba süren insanlara karşıyım.

I'm against people driving big cars.

Ben ona çok fazla karşıyım.

I'm very much against it.

Ben savaşın her türüne karşıyım.

I'm opposed to any type of war.

Ben işkenceye kesin olarak karşıyım.

I'm firmly opposed to corporal punishment.

Ben kesinlikle ağacın kesilmesine karşıyım.

I'm absolutely against the tree being chopped down.

Ben önerdiğin şeye çok karşıyım.

I'm very much against what you're suggesting.

Ben şiddetle bir uzlaşmaya karşıyım.

- I am strongly opposed to a compromise.
- I'm strongly opposed to a compromise.

Tabii ki de savaşa karşıyım.

I am against the war, of course.

Ölümü bir ceza olarak kullanmaya karşıyım. Onu bir ödül olarak da kullanmaya karşıyım.

I am against using death as a punishment. I am also against using it as a reward.

- Faturaya itirazım var.
- Ben tasarıya karşıyım.

I'm against the bill.

Ben buna kesin bir biçimde karşıyım.

- I am firmly opposed to this.
- I'm firmly opposed to this.

Ben bu telefondan özel arama yapılmasına karşıyım.

I object to his making private calls on this phone.

Ben şirketin iflas ilan etmesine kesin bir biçimde karşıyım.

I am categorically opposed to the company declaring bankruptcy.

Onu tekrar boyamaya karşıyım, çünkü daha geçen yıl boyandı.

I'm against painting it again because it was painted just last year.

Şahsen ben politik fıkralara karşıyım. Sık sık makama seçilirler.

Personally, I'm against political jokes. Too often they get elected to office.

Eskiden cinsiyetin doğuştan kazanıldığını savunanlardandım, ama artık ikili cinsiyet sistemine çok karşıyım.

I used to be really cis, but by now I've become pretty genderqueer.