Translation of "Evliliğe" in English

0.003 sec.

Examples of using "Evliliğe" in a sentence and their english translations:

Evliliğe karşıyım.

I'm against marriage.

Ben evliliğe karşıyım.

I'm against the marriage.

- Ebeveynlerim evliliğe karşı.
- Annem ve babam evliliğe karşı.

My parents are against my marriage.

O, evliliğe kadar beklemek istiyor.

She wants to wait until marriage.

Leyla ve Sami, fırtınalı bir evliliğe sahiptiler.

Layla and Sami had a tumultuous marriage.

Dan hiç sevmediği bir kızla mutsuz bir evliliğe zorlandı.

Dan was forced into an unhappy marriage with girl he had never loved.

Linda, Dan'ı evliliğe zorlamak için hamile olduğunu iddia etti.

Linda claimed she was pregnant to force Dan into marriage.

- Maçta bütün aile kaşlarını çattı.
- Ailenin tamamı evliliğe karşıydı.
- Bu ilişkiye tüm aile soğuk bakıyordu.

The whole family frowned on the match.

Bu, insanların evliliğe karşı tavrındaki bir değişiklik ve 24 saat açık olan ve genç insanların daha kolay yaşamalarını sağlayan fast food restoranlar ve yerel dükkanlardan dolayı olabilir.

This may be because of a change in people's attitude toward marriage and the sharp increase of fast food restaurants and convenience stores which are open 24 hours a day and enable young people to live more easily.