Translation of "Kaba" in English

0.011 sec.

Examples of using "Kaba" in a sentence and their english translations:

Kaba olmayın.

- Don't be rude.
- Don't be rude!

O kaba.

That's vulgar.

Kaba olma!

- Don't be rude.
- Don't be rude!

Tom kaba.

Tom is rude.

Kaba davranıyorsun.

You're being rude.

Tom kaba değil, ama Mary kaba.

Tom isn't rude, but Mary is.

- Tom'un kaba olduğunu düşünüyorum.
- Bence Tom kaba.

- I think Tom is rude.
- I think that Tom is rude.

Kaba olmak istemiyorum.

I don't want to be rude.

Çok kaba davranıyorsun.

- You're being very rude.
- You're being very impolite.

Tom çok kaba.

Tom is so rude.

Bu kaba olur.

That would be rude.

Tom kaba değildir.

Tom isn't rude.

Bu gerçekten kaba.

That's really rough.

O çok kaba.

That's so rude.

Sanırım Tom kaba.

- I think Tom is impolite.
- I think that Tom is impolite.

O biraz kaba.

- That's kind of rude.
- That's a little rough.

Ben kaba davranmıyorum.

I'm not being rude.

Tom, kaba davranıyorsun.

Tom, you're being rude.

Hayat kaba olabilir.

- Life can be hard.
- Life can be rough.

Çok kaba olma.

Don't be so mean.

Tom kaba değildi.

- Tom wasn't rude.
- Tom wasn't impolite.

Onlar kaba karakterler.

They're rough characters.

Kaba ve saygısızsın.

- They are rude and disrespectful.
- You're rude and disrespectful.

- Ona kaba mı davrandın?
- Ona kaba davrandın mı?

Were you mean to her?

- Tom, çok kaba.
- Tom' un tutumu çok kaba.

Tom has no manners.

Kulağa oldukça kaba gelebilir

Now, that may sound like a highly uncivil thing to say,

Bazılarımız onu kaba bulabilir,

Some of us may find it rude,

İz başta kaba görünüyordu.

The trail ahead looked rough.

Ne kaba bir adam!

What a rude man!

Dennis'in kaba davranışları yoktur.

Dennis doesn't have rough manners.

Kaba satıcıya kaşlarını çattı.

She scowled at the rude salesman.

Onun kaba davranışları var.

He has rough manners.

O kaba bir kişidir.

He is a rude person.

Kimse kaba satıcıları sevmez.

Nobody likes impolite salesmen.

Onun kaba tavrından hoşlanmıyorum.

I don't like his rude manner.

Duvar kaba taşlardan yapılmıştır.

The wall was made of rough stones.

Kaba bir tahminde bulunun.

Take a wild guess.

Tom kaba ve bencil.

Tom is rude and selfish.

Senin kaba olduğunu düşündüm.

- I thought you were rude.
- I thought that you were rude.

Tom hiç kaba değildi.

Tom was never unkind.

Tom kaba, değil mi?

Tom is rude, isn't he?

Bu müşteriler çok kaba.

These customers are very rude.

Bu kadar kaba olmamalıydım.

I shouldn't have been so rude.

Bu kaba bir tahmin.

It's a wild guess.

İnsanlar çok kaba olabilirler.

People can be so rude.

Çok kaba bir insansın.

You're a very rude person.

Kaba olduğumu mu söylüyorsun?

Are you saying I'm impolite?

O kaba sözler kullanıyor.

She uses rude words.

O kaba bir adam.

He's a crude man.

Bu kadar kaba olmayın.

Don't be so crass.

Tom kaba olmak istemedi.

Tom didn't mean to be rude.

Bu kaba bir mahalle.

This is a rough neighborhood.

Çalışanlar kaba ve yararsızdır.

The employees are rude and unhelpful.

Gerçeği konuşmak oldukça kaba.

(I fear) it's rather rude to speak the truth.

Jackson, kaba bir adamdı.

Jackson was a rough man.

Tom kaba bir kişidir.

Tom is a rude person.

Tom kaba ve iğrençti.

Tom was rude and obnoxious.

Ne kaba bir yorum!

What a rude comment!

Tom kaba bir adamdı.

Tom was a rough man.

Tom kaba bir adamdır.

Tom is a crude man.

Onun dilini kaba buluyorum.

I find his language vulgar.

Bunu yapmak kaba olurdu.

Doing that would be rude.

Tom kaba ve küstah.

Tom is rude and arrogant.

Sen kaba bir adamsın.

You're a rude person.

Tom bize kaba değildi.

Tom wasn't rude to us.

Tom bana kaba değildi.

Tom wasn't rude to me.

Sami kaba olmak istemez.

Sami doesn't want to be rude.

Sami kaba olmak istemedi.

Sami didn't want to be rude.

Tom'un kaba olduğunu biliyorum.

- I know Tom was rude.
- I know that Tom was rude.

Bu inanılmaz derecede kaba.

That's incredibly rude.

Onlar kaba ve saygısız.

They are rude and disrespectful.

Tom çok kaba davranıyor.

Tom is being very rude.

Onun davranışı çok kaba.

Her behaviour is very vulgar.

Kulağa kaba mı geliyorum?

Do I sound rude?

Bir kültürde kaba olan şey, başka bir kültürde kaba olmayabilir.

What is impolite in one culture may not be impolite in another.

Oysa kaba olmak öyle değil.

in a way that merely being rude isn't.

Tom kaba bir çevrede yaşıyor.

Tom lives in a rough neighborhood.

Onlar kaba kahverengi deriden yapılmış.

They were made of rough brown leather.

Size kaba davrandığı için pişman.

She regrets having been rude to you.

Ona böylesine kaba şeyler söylememelisin.

You shouldn't say such rude things to him.

Onun kaba davranışı beni kızdırır.

His rude behavior makes me angry.

Onların kaba davranışı beni kızdırır.

Their rude behavior makes me angry.

Kaba dili nedeniyle yanlış anlaşıldı.

He's misunderstood because of his vulgar language.

Ona kaba davrandığım için utanıyorum.

I am ashamed of having been rude to her.

Davetimi reddettiği için çok kaba.

It is very impolite of him to decline my invitation.

Tom kaba olduğumu düşünmesini istemiyorum.

I don't want Tom to think I was being rude.