Translation of "Ikiden" in English

İkiden bire sayılacaktı.

They would be outnumbered two-to-one.

On ikiden vurdu.

He hit the bull's-eye.

İkiden sonrasına kadar gelmeyeceğim.

I shall not arrive until after two.

O ikiden önce gelmedi.

She didn't come before two.

- Endişelenme, on ikiden önce dönmüş olacağım.
- Endişelenmeyin, on ikiden önce dönmüş olacağım.
- Endişelenmeyiniz, on ikiden önce dönmüş olacağım.

Don't worry, I'll be back before twelve.

Saat ikiden beri sizi bekliyorum.

I've been waiting for you since two o'clock.

On ikiden fazla yavrusu yok.

She has no more than twelve cubs.

Sezon ikiden favori bölümün nedir?

What's your favorite episode from season two?

Endişelenme, on ikiden önce dönmüş olacağım.

Don't worry, I'll be back before twelve.

Mola vermeden saat ikiden beri yazı yazıyorum.

I have been writing since two o'clock without a break.

Onun on ikiden fazla köpek yavrusu yoktur.

She has no more than twelve puppies.

Tom kesinlikle on ikiden daha büyük gösteriyor.

Tom certainly looks older than twelve.

Gece ikiden sonra hayırlı bir şey olmaz.

Nothing good happens after 2 a.m.

- Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
- Öğrencilerin beslenme zamanı on ikiden bire kadar.

The students' lunch period is from twelve to one.

Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.

The students' lunch period is from twelve to one.

- Masada en fazla iki kitap vardı.
- Masanın üstünde ikiden daha fazla kitap yoktu.

There were no more than two books on the desk.

Bizim on ikiden bire kadar öğle yemeği için bir saatlik bir molamız var.

We have an hour's recess for lunch from twelve to one.